Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
Bu araştırmanın amacı 6.sınıf öğrencilerinin sosyal etkileşim düzeylerinin ve matematik dersine yönelik tutumlarının etkinliklerle kavram öğrenimine etkisini incelemektir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden korelasyonel yöntem kullanılmıştır. Araştırmada 2022-2023 eğitim öğretim yılı bir devlet okulunda okuyan 6.sınıf öğrencileriyle çalışılmış olup araştırma örneklemi 33 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma verilerini toplamak için “sosyometri”, “Matematik Dersine Yönelik Tutum Ölçeği” ve “Çarpanlar ve Katlar Başarı Testi” kullanılmıştır. Araştırmacı tarafından çarpanlar ve katlar konusunun kavramlarını öğretmek amacıyla ACODESA metodu kullanılarak 4 etkinlik tasarlanmıştır. Bu metot matematiksel kavramların yapılandırılmasında, işbirlikçi öğrenme, bilimsel tartışma, ve öz yansıtma temel ilkelerine dayanmaktadır. Bu kapsamda öğrencilerle 4 hafta boyunca kavram öğretimi yapılmıştır. Uygulama sonunda öğrencilere başarı testi yapılarak toplanan veriler analiz edilmiştir. Veriler korelasyon analizi ile incelenmiştir. Öğrencilerin sosyometri puanları ve matematik dersine yönelik tutumları etkinliklerle kavram öğrenimini yordamamaktadır. Sonuç olarak ACODESA metoduyla tasarlanan etkinlikler kavram öğretiminde sosyal etkileşim düzeyinin ve matematik dersine yönelik tutumun etkisi yoktur. Bu durum ACODESA metodunun kavram öğretimi için etkili ir yöntem olduğunu göstermektedir.
Bu araştırmanın amacı 6.sınıf öğrencilerinin sosyal etkileşim düzeylerinin ve matematik dersine yönelik tutumlarının etkinliklerle kavram öğrenimine etkisini incelemektir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden korelasyonel yöntem kullanılmıştır. Araştırmada 2022-2023 eğitim öğretim yılı bir devlet okulunda okuyan 6.sınıf öğrencileriyle çalışılmış olup araştırma örneklemi 33 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırma verilerini toplamak için “sosyometri”, “Matematik Dersine Yönelik Tutum Ölçeği” ve “Çarpanlar ve Katlar Başarı Testi” kullanılmıştır. Araştırmacı tarafından çarpanlar ve katlar konusunun kavramlarını öğretmek amacıyla ACODESA metodu kullanılarak 4 etkinlik tasarlanmıştır. Bu metot matematiksel kavramların yapılandırılmasında, işbirlikçi öğrenme, bilimsel tartışma, ve öz yansıtma temel ilkelerine dayanmaktadır. Bu kapsamda öğrencilerle 4 hafta boyunca kavram öğretimi yapılmıştır. Uygulama sonunda öğrencilere başarı testi yapılarak toplanan veriler analiz edilmiştir. Veriler korelasyon analizi ile incelenmiştir. Öğrencilerin sosyometri puanları ve matematik dersine yönelik tutumları etkinliklerle kavram öğrenimini yordamamaktadır. Sonuç olarak ACODESA metoduyla tasarlanan etkinlikler kavram öğretiminde sosyal etkileşim düzeyinin ve matematik dersine yönelik tutumun etkisi yoktur. Bu durum ACODESA metodunun kavram öğretimi için etkili ir yöntem olduğunu göstermektedir.
Bu çalışma, sınıf öğretmenlerinin matematiksel etkinlikleri hazırlama yeterliklerinin incelenmesi ve matematiksel etkinlik hazırlama yeterliklerine ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışma genel tarama modeline dayalı ve karma desenli bir çalışmadır. Araştırmada veriler “Kişisel Bilgi Formu”, “Sınıf Öğretmenlerinin Matematik Dersi Etkinlikleri Hazırlama Yeterliklerini Belirlemeye Yönelik Ölçek” ve “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” ile toplanmıştır. Verilerin analizinden elde edilen nicel bulgulara göre, mesleki kıdem ve hizmet içi eğitim alma durumu değişkenlerinde ölçek alt boyutlarında anlamlı bir farklılaşma görülmüştür. Yapılan nitel analizler ile matematiksel etkinlik hazırlama sürecinde kendini yeterli gören sınıf öğretmenlerinin etkinliklerini tasarladığı veya hazır etkinliklerden faydalandığı sonucuna ulaşılmıştır. Sınıf öğretmenlerinin matematiksel etkinliği tasarlarken “öğrencinin ilgisini ve dikkatini çekmesi, öğrenciye yarar sağlaması, öğrenci seviyesine uygunluk, somutlaştırmaya yardımcı olması, anlaşılırlık” gibi kriterleri gözettikleri görülmüştür. Öğretmenlerin etkinlikler aracılığıyla öğrencilere kazandırmayı hedeflediklerinde ağırlıklı olarak “kazanımı gerçekleştirme, arkadaşlık ilişkilerini geliştirme, fiziksel katılım” ifadelerine ulaşılmıştır. Öğretmenlerin etkinlik uygulama sürecinde en çok “soru-cevap” yöntemine başvurdukları belirlenmiştir. Etkinlik tasarlama ve uygulama sürecinde öğretmenler teknolojiden yararlandıklarını ifade etmişlerdir. Bu süreçlerde özellikle “zaman ayırma” konusunda zorluk yaşadıklarını ve ağırlıklı olarak zorlukları “düşünmeye zaman ayırarak” aşabileceklerini ifade etmişlerdir. Kendini geliştirmelerine ilişkin görüşleri “eğitimlere katılma gerekliliği” ifadesinde yoğunlaşmıştır.
Yönergelerin açıklayıcı özellikleri ve farklı konulara ilişkin kapsamlı bilgi sağlamaları, kurum işleyişinin paydaşlar tarafından net bir şekilde kavranmasına olanak tanır. İşleyişin açıkça belirlenmesi uygulamalarda tutarlılık sağlayarak kurumsal performansı artırır. Özellikle Bilim ve Sanat Merkezlerinin (BİLSEM) çalışma düzenini belirleyen yönergeler, bu kurumların farklı alanlarda başarılı olabilmesi için temel bir belge ve rehber niteliğindedir. Bu çalışma, mevcut BİLSEM yönergesini temel alarak bu kurumlardaki eğitim-öğretim sürecinin ana hatlarını belirlemeyi ve hedeflenen eğitim sürecinin temel bileşenlerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırmada doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Süreç boyunca, ilk olarak BİLSEM yönergesindeki başlıklar, alt başlıklar ve önemli noktalar gözden geçirilmiş ve yönergeye ilişkin genel bir anlayış sağlanmıştır. Daha sonra, belgede yer alan önemli bilgiler sistematik bir şekilde düzenlenmiş ve kodlanmıştır. Son aşamada ise, bu kodlar üzerinden yapılan içerik analizi ile ana temalar belirlenmiştir. Çalışma sonucunda, yönergede yer alan eğitim ve öğretim süreciyle ilgili veriler beş tema altında toplanmıştır. Bu temalardan ilki, öğrencilerin yetiştirilmesi ve geliştirilmesine odaklanan temel amaçları içermektedir. İkincisi BİLSEM'lerdeki eğitim ve öğretim ilkelerini ele almaktadır. Üçüncüsü, eğitim ve öğretim sürecindeki planlama esaslarını açıklamaktadır. Dördüncüsü, eğitim ve öğretim etkinliklerinin organizasyonunu detaylandırmaktadır. Son olarak, beşinci tema ise değerlendirme anlayışını ele almaktadır. Belirlenen temalar ve kodlar, eğitim sürecinin ana bileşenlerini ve yönergenin kapsamını detaylı bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu çalışmanın bulguları ışığında BİLSEM yönergesinde belirtilen değerlendirme süreçlerinin etkililiğini değerlendiren çalışmalar yapılması önerilebilir. Bu tür araştırmalar sayesinde mevcut süreçler iyileştirilerek bu kurumların kapsamlı bir şekilde yapılanması sağlanacaktır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.