Amaç: Bu araştırmanın amacı, COVID-19 aşısı olan sağlık profesyoneli öğrencilerinde koronavirüs anksiyetesi ve sağlık okuryazarlığı ilişkisinin belirlenmesidir.
Yöntem: Kesitsel türdeki araştırma, bir üniversitenin sağlık bilimleri bölümlerinde eğitim gören, COVID-19 aşısı olan ve hastanede klinik uygulama yapan 216 öğrenci ile yürütülmüştür. G Power programı kullanılarak örneklem büyüklüğü 152 olarak belirlenmiştir. Araştırmaya dahil olma kriteri: tıp, hemşirelik ve fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümü öğrencisi olmak, araştırmaya katılmayı kabul etmek, COVID-19 aşısı olmak ve hastanede klinik uygulama yapıyor olmaktır. Formları eksik dolduran, 18 yaşından küçük, COVID-19 aşısı olmayan, hastanede klinik uygulama yapmayan, son sınıf öğrencileri ile klinik uygulama yapmayan sınıflardaki öğrenciler araştırmaya dahil edilmemiştir. Veriler çevrimiçi olarak, Koronavirüs Anksiyete Ölçeği, Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği ile toplanmıştır. Veri analizinde, Mann-Whitney U testi, Kruskal-Wallis H testi ve Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalaması 21.22 ± 2.47, %24.5’ü erkek, %17.1’i tıp, %29.6’sı fizik tedavi ve rehabilitasyon, %53.2’i hemşirelik bölümü öğrencisi idi. Katılımcıların sağlık okuryazarlığı toplam puan ortalaması 108.23 ± 12.35, koronavirüs anksiyete puan ortalaması 2.53 ± 4.01 olarak belirlenmiştir. Öğrencilerin %10.2’si koronavirüs anksiyete belirtisine sahipti. COVID-19 geçiren, klinik uygulama endişesi olan ve kadın öğrencilerin koronavirüs anksiyete puanı daha yüksek olarak belirlenmiştir (p<0.05). Klinik uygulama endişesi olmayan, tıp öğrencisi ve büyük yaş grubundaki öğrencilerin sağlık okuryazarlığı puanı daha yüksek olarak belirlenmiştir (p<0.05). Öğrencilerin COVID-19 aşısının etkili olduğunu düşünme durumuna göre, sağlık okuryazarlığı ve koronavirüs anksiyete puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir (p>0.05). Sağlık okuryazarlığı ile koronavirüs anksiyete puanı arasında ters yönlü bir ilişki belirlenmiştir (p<0.05).
Sonuç: Öğrencilerin, koronavirüs anksiyete belirtilerinin düşük, sağlık okuryazarlığının iyi düzeyde olmasına rağmen, sağlık okuryazarlığı yetersiz olan öğrencilerin koronavirüs anksiyete belirtilerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Sağlık profesyoneli bölümlerinin eğitim müfredatlarına sağlık okuryazarlığı içeriğinin dahil edilmesi ve öğrencilerin rahat erişim sağlayabilecekleri psikolojik danışmanlık hizmetlerinin arttırılması önerilmektedir.