“…Bunun sonucu olarak meydana gelen malzeme kayıpları, aşınan parçaların yenileriyle değiştirilme zorunluluğu, makinaların bakımonarım faaliyetleri için harcanan zaman ve emek, bu faaliyetler için istihdam edilen teknik personel, sürtünme sonucu oluşan enerji kayıpları göz önüne alındığında ekonomik açıdan tribolojiye olan ihtiyaç daha da artmaktadır [6]. Triboloji alanında yapılan araştırmalar genellikle; malzemelerin kinetik sürtünme katsayısının [7,8], dinamik sürtünme katsayısının [9,10] ve aşınma davranışlarının [11,12] belirlenmesi, talaşlı imalatta takım aşınma mekanizmasının [13,14] belirlenmesi, sürtünme ve aşınmaya sebep olan yüzeylerin birbirleriyle temaslarını kesecek katı yağlayıcı malzemelerin [15,16] araştırılması, yüksek sıcaklıkta çalışabilecek malzemelere yapılacak kaplamalara [17,18] ve kompozit malzemelere yapılacak kaplamalara [19] karar verilmesi, hareket eden sistemler içerisine üçüncü yapı olarak katılan toz katkılarının [20] davranışlarını, sürtünme önleyici endüstriyel yağlar [21,22] ve biyoyağlar [23] içerisine yapılan nano boyuttaki toz katkılarının etkileri gibi temel konuları içerir. Nanopartiküllerin sürtünme modifikatörleri ve yıpranma önleyici katkı maddeleri olarak kullanımı son on yılda triboloji alanında geniş ilgi görmektedir [24].…”