ÖZET
GirişGünümüzde ve günlük yaşantımızda iletişimin yadsınamaz bir yeri vardır. Bununla birlikte, temelde canlıların birbirleri ile ilişkilerini sürdürebilmek için ihtiyaç duydukları bir unsur olan iletişim, sağlık bakımında da kalite göstergesi olarak kabul edilmektedir. Cipolle ve arkadaşları tarafından ise, kaliteli bir bakımın kaliteli iletişimle yakından ilişkili olduğu belirtilmektedir (1). Hastalara hizmet sunan kişi sayısındaki artışla birlikte, reçetelenen ilaçlar konusunda iletişim kurulmasına yönelik ihtiyaç da artış göstermektedir (2). Hastanede ve toplumda "sağlık bakım uzmanı" olarak değerlendirilen hekimler, hemşireler ve eczacılar gibi meslek grupları, hastalarla iletişime geçerek, onların bakımında etkili olmaktadırlar. Söz konusu iletişimde, her iki tarafın da sorumluluklarının olmasına rağmen, uzman olarak değerlendirilen kişilere daha büyük görevler düştüğü bilinmektedir (3). Çünkü bu kişilerin teşhis ve tedavi konusunda sahip oldukları bilgileri, etkin bir iletişimle birleştirmeleri sonucunda istenilen çıktıların elde edilmesi mümkün olmaktadır (3, 4). Bu doğrultuda, "Sağlığı geliştirme yaklaşımı ile uyumlu olarak, bireyleri, kurumları ve halkı önemli sağlık sorunları hakkında bilgilendirme, etkileme ve motive etme, sanat ve tekniği" sağlık iletişimi olarak tanımlanmaktadır (5). Sağlık alanında önemli görevleri olan eczacıların da başarılı olmaları ve hastalara etkili bir şekilde hizmet verebilmeleri için, iyi bir iletişim becerisine sahip olmaları gerekmektedir (6-8).