Bu çalışmanın amacı konkomitan ezotropyada ve ambliyopi tedavisinde sonuçları etkileyen faktörleri belirlemektir.Gereç ve Yöntem: Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Kliniği Şaşılık Bölümü'nde 159 hastanın kayıtları retrospektif olarak çalışma kapsamına alındı. Hastaların 86'sına ambliyopi nedeni ile kapama uygulanırken, diğer 73 hastaya ise konkomitan ezotropya nedeni ile cerrahi tedavi uygulandı.Bulgular: Strabismik ambliyopide tedaviye başlangıç yaşı 5,1±1,7, sonuç görme keskinliğindeki artış ise 4,1±0,4 standart sıra (0,41±0,04 logMAR) idi. Strabismik Anizometropik Ambliyopi grubunda tedaviye başlangıç yaşı 5,3±2,1 idi. Sonuç görme keskinliğindeki artış 4,3±0,6 standart sıra (0,43±0,06 logMAR) idi. Tam gün kapama yapılan grupta, başlangıç görme keskinliği ortalaması 0,32±0,17 standart sıra (=0,50±0,21 logMAR) idi, bu grupta sonuç görme keskinliği 0,76±0,20 standart sıra (=0,13±0,34 logMAR) olarak bulundu. Kısmi kapama yapılan grupta, başlangıç görme keskinliği ortalaması 0,30±0,15 standart sıra (=0,52±0,09 logMAR) olup, tedavi sonunda 0,63±0,20 standart sıra (=0,20±0,34 logMAR) olarak tespit edildi. Kapama tedavisi uygulanan hastaların başlangıç görme keskinliği düzeyi ile görme keskinliğindeki artış miktarı arasında kuvvetli bir korelasyon tespit edildi (p=0,00). Binoküler tek görmesi olan olgularda cerrahi başarının (%80,60) binoküler tek görmesi olmayanlara (%63,60) kıyasla istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü (p=0,02; ki-kare testi). Non-refraktif ile refraktif ezotropya arasında cerrahi başarı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05; ki-kare testi).