Türkiye’de okula başlama yaşı 6287 sayılı Kanun ile düzenlenmiş ve böylelikle 2012-2013 öğretim yılında 60 aylık çocuklar da okula başlamıştır. Bu araştırmanın amacı, okula başlayan 60-68 aylık çocukların ve ebeveynlerinin yaşantılarını, kendi görüşleri doğrultusunda derinlemesine incelemektir. Olgubilim (fenomenoloji) yöntemi ile desenlenen bu araştırmada veriler görüşme yoluyla toplanmıştır. Araştırmanın katılımcılarını 2012-2013 öğretim yılında okula başlamış olan 23 çocuk ve 20 ebeveyn oluşturmuştur. Yarı yapılandırılmış görüşme ile toplanan verilerden elde edilen bulgular, okula gönderme nedenleri, yaşantılar ve yaşantılarına dayanan öneriler olmak üzere üç farklı kategoride sunulmuştur. Ebeveynler 4+4+4 düzenlemesi veya kendi istekleri nedeni ile çocuklarını okula göndermişlerdir. Çocukların ve ebeveynlerinin aktardığı yaşantılar; çocukların erken yaşta okula başlamaları nedeniyle okul yıllarında aile, öğretmen ve akran etkileşiminde çeşitli olumlu ve olumsuz deneyimleri göstermiştir. İlkokul döneminde, çocukların bireysel gelişimlerinin yeterli olgunluğa erişememesinden kaynaklı yaşananlar, ortaokul ve lise dönemine de bazı boyutlarda yansımıştır. Çocuklar ve ebeveynler kendi deneyimleri doğrultusunda; okul öncesi eğitimin gerekliliğini, okula başlama yaşının yeniden düzenlenmesini, okulların ve yapılan düzenlemelerin çocuğa uygun şekilde gerçekleştirilmesini önermişlerdir. Bu doğrultuda araştırmanın sonucunda; okula başlama yaşındaki düzenlemenin bilimsel bir temelde yapılması, okul öncesi eğitimin zorunlu olması, öğretmenlerin öğretimi farklılaştırması, okulun ve öğretim programının çocuğa uygun biçimde düzenlenmesi önerilmiştir.