ÖZBeyin ölümü sonrası donörde gelişen hemodinamik dalgalanma nedeniyle, olası olan en kısa sürede organ çıkarımı yapılması gerekmektedir. Bu nedenle donör değerlendirilmesi sırasında, enfeksiyonların saptanması dâhil tüm konvansiyonel tanı yöntemlerinin uygulanmasında güçlük çekilmektedir. Organ temini sonrası, postoperatuvar dönemde immunsupresyon altındaki nakil hastalarında enfeksiyonlar yaşamı tehdit eden önemli risk faktörlerinden birisidir. Donörde mevcut enfeksiyonların saptanması ve uygun antimikrobiyal tedavinin başlanması, donör kaynaklı enfeksiyonların alıcıya geçmesini engellemede izlenmesi gereken yöntemdir. Alınan tüm önlemlere rağmen, donör kaynaklı bazı enfeksiyonlar, alıcıya aktarılabilmektedir. Genel olarak transplant operasyonları sonrasında nakledilen organa bağlı olarak bakteriyemi insidansı % 8,6 -26 arasında değişmekte ve morbidite ile mortalitenin en önemli nedeni olarak görülmektedir. Bu durum özellikle antibiyotik direnci geliştiren bakterilerde daha fazla önem göstermektedir. Amerika Enfeksiyon Hastalıkları Topluluğu tarafından bu grup mikroorganizmalar (Enterococcus faecium, Staphylococcus aureus, Klebsiella pneumoniae, Acinetobacter baumannii, Pseudomonas aeruginosa and Enterobacter spp.) ESCAPE patojenler olarak gruplamıştır. Pseudomonas enfeksiyonları, bu grup içinde en ölümcül etken olarak görülmekte ve nakil hastalarında saptanan pseudomonas enfeksiyonlarının neredeyse %50'sinde antibiyotik direnci ile karşılaşılmaktadır. Solid organ transplantasyonlarında raporlanmış pseudomonas enfeksiyonları mevcuttur, ancak donör kaynaklı pseudomonas enfeksiyonu ise oldukça enderdir. Nakil sonrası erken dönemde P.aeruginosa enfeksiyonunun arter anastomozunda pseudoanevrizma ve ayrışmaya neden olabileceği gösterilmiştir. Bu durum genellikle greft veya hasta kaybıyla sonuçlanır. Bakterinin salgılamış olduğu elastaz enzimi, doğrudan endoteliyal hücre ve bazal membran hasarına sebep olmakta ve damar duvarından kanamalara neden olmaktadır. Bu makalede kadavradan böbrek nakli yapılan bir hastada donör kaynaklı olduğunu düşündüğümüz pseudomonas enfeksiyonuna sekonder gelişen komplikasyonlar ve mortalite incelenecektir.Anahtar kelimeler: böbrek nakli, enfekte donör, pseudomonas enfeksiyonu, vasküler komplikasyon ABSTRACT After brain death, organ harvesting should be performed as soon as possible, because of the presence of hemodynamic instability. During the evaluation of the donor, the application of all conventional diagnostic procedures including the detection of the infections confront difficulties. Infections in immunosuppressive organ recipients occurring after post-transplant period are one of the important life threatening risk factors. Detection of the preexisting infections in the donor and initiation of the appropriate antimicrobial treatment may prevent the transmission of donor infections to the recipients. Despite all the precautions taken, some donor derived infections, may be transmitted to the recipient. The incidence of bacteraemia after transplantation changes between 8.6-26 % depe...