ÖzÇocukluk çağı kanserlerine multidisipliner yaklaşımda cerrahi önemli bir yere sahiptir. Cerrahi Pediatrik onkolojide tanı ve tedavi aşamasında olmazsa olmazlardan biri çocuk cerrahisidir. Multidisipliner çalışmada ekibin bir parçası da cerrahtır. Tü-mör rezeksiyonunun derecesi, doğru evrelendirme, yaşam oranları ve morbidite üzerinde doğrudan etkilidir. Biyopsi ve çıkartımın derecesine cerrah karar vermektedir.Tanıda tümör tipine ve yerleşimine göre biyopsi, eksizyon veya tam çıkartım yapılmaktadır. Ayrıntıları tümör gruplarına göre aşağıda incelenecektir. Tanı açısından dikkat edilmesi gereken noktalardan biri alınan her örneğin atılmaksızın, patoloji sonucu öğ-renilene kadar takip edilmesidir. Apendiks bile atıl-mamalı, apendikste karsinoid, non-Hodgkin lenfoma tanıları ile karşılaşılabileceği unutulmamalıdır. Diğer bir önemli nokta tanıda gecikmedir. Çocukluk çağı tümörleri çoğu hızlı ilerleyebilen tümörlerdir. O nedenle günler içinde sonuç öğrenilmeli, tanı koyma süresi bir haftadan uzun olmamalıdır. Süre uzadıkça geri dönülmez karmaşalar ve sağaltımı olası olmayan ileri evre hastalıkla ve hatta ölümle sonuçlanabilmek-tedir.
WİLMS TÜMÖRÜBöbrek tümörleri çocukluk çağı kanserlerinin %6'sını oluşturur ve bu tümörler içinde en sık görülen Wilms tümörüdür (%92). Wilms tümörü tanısı hastaların %78'inde 1-5 yaşları arasında konur. Hastaların %5'inde tümör bilateral olabilir (1) . Ender olarak tümör yırtılması ve kanama akut karın tablosuna yol açabilir. Wilms tümörü renal venden inferior vena kava ve sağ atriyuma, aşağıda ise üretere, mesaneye uzanabilir. En sık metastaz yeri akciğer ve karaciğerdir. Wilms tümörlerinin başvuru anında %4'ünde inferior vena kava veya atriyuma, %11'inde renal vene tümör uzanımı bulunabilir. Kaval trombüs cerrahi öncesinde bilinmezse nefrektomi sırasında emboli ve mortaliteye neden olabilir (2) . Genel sağkalım oranları 1900'lerde %5'ken, günümüzde %90'ın üzerine çıkmıştır.Wilms tümörü güncel tedavisinde iki uluslararası gru-