Bu makalenin amacı, yükseköğrenim görmüş bireylerin dindarlık düzeylerinin sanatsal tutumları üzerindeki etkilerini saptamaktır. Araştırmanın örneklemini, Antalya ili ve ilçelerinde yaşayan yükseköğrenim mezunu farklı unvan ve statülerde görev yapan bireyler ile yükseköğrenim kurumundan mezun olup henüz istihdam edilmemiş bireyler ve yükseköğrenim mezunu emekli bireyler (n=562) oluşturmaktadır. Bu ampirik çalışmada, ölçme aracı olarak ise yük-seköğrenim görmüş bireylerin dindarlık düzeylerini ölçmek amacıyla Münchner Motivasyonel Dindarlık Ölçeği, sanatsal tutumlarını ölçmek amacıyla da Sanata Karşı Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Adı geçen ölçeklerden elde edilen ampirik veriler ile araştırmacı ta-rafından oluşturulan Kişisel Bilgi Formundan elde edilen sosyo-demografik verilerin analiz edildiği bu çalışmada, yükseköğrenim mezunu bireylere çevrimiçi platform üzerinden anket formu doldurtulmuştur. Elde edilen ham veriler ise SPSS 22 istatistik programıyla analiz edilmiştir. Araştırmada, katılımcıların cinsiyet değiş-kenine göre ölçek puanlarının analizinde bağımsız t testi tekniği kullanılmış; yaş grubu, medenî durum, eğitim durumu, mezun olu-nan eğitim alanı, meslek, gelir durumu ve algılanan dindarlık değiş-kenlerine göre ölçek puanlarının analizinde ise tek-yönlü ANOVA tekniği kullanılmıştır. Çalışmada söz konusu analizlere ek olarak, katılımcılara dair ölçeklerden elde edilmiş olan ortalama puanların belirlenmesinde tanımlayıcı istatistiklerden aritmetik ortalama ve standart sapma değerlerine de bakılmıştır. Örneklemin demografik bilgilerine ilişkin ampirik verilerin yüzdelik dağılımlarının belirlenmesinde ise frekans analizi kullanılmıştır. Katılımcıların sosyo-demografik özelliklerinin Münchner Motivasyonel Dindarlık Ölçeği ve Sanata Karşı Tutum Ölçeğiyle ilişkilendirildiği bu araştırmadan elde edilen ampirik verilere göre; yükseköğrenim mezunlarının dindarlık düzeylerinin yüksek, sanatsal tutum düzeylerinin ise orta düzeyin üzerinde olduğu görülmüştür. Katılımcıların sanatsal tutumlarının yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaşmadığı görülürken cinsiyet, medenî durum, yükseköğrenim düzeyi, yükseköğrenim alanı, gelir düzeyi, meslek ve algılanan dindarlık değişkenlerine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı görülmüştür. Araştırmada ayrıca yükseköğrenim görmüş bireylerin dindarlık düzeyleri ile sanatsal tutumları arasında negatif yönlü anlamlı ilişkinin var olduğu; yani bireylerin dindarlık düzeyleri yükseldikçe sanatsal tutum düzeylerinin düştüğü görülmüştür. Ayrıca bu ampirik araştır-mada, teoloji lisans eğitimi alarak ilahiyat fakültesinden mezun olanların ve din hizmetleri meslek grubunun örneklemdeki en düşük sanatsal tutum düzeyine sahip oldukları görülmüştür.