Sanat, çağlar boyunca insanların duygularını ve düşüncelerini ifade etmek için güçlü bir araç olmuştur. Sanatın alegorik, devrimci, sembolik ve toplumcu mesajlar taşıyan eserleri, insanları harekete geçirmede ilham kaynağı olmuştur. Bu nedenle, sanat sadece bir estetik deneyimden öte, toplumsal değişimi şekillendiren etkili bir araç olarak görülmüştür. Günümüzde ise sanayileşmenin ve teknolojik ilerlemelerin, toplumların duygusal bağlarını zayıflattığı düşünülmektedir. Ancak, sanatın toplumsal rolü hala önemini korumaktadır ve toplumların duygusal bağlarını güçlendirebilme potansiyeline sahiptir. Küresel şiddet ve kriz durumları bu potansiyeli daha değerli kılmaktadır. Bu araştırmada da, kolektif farkındalığın geliştirilmesinde sanatın rolünü; birey, toplum ve yaşam ile ilişkili olarak ele almak amaçlanmıştır. Nitel araştırma desenlerinden durum deseni etrafında veriler araştırma ile ilişkisi bakımından gözden geçirilerek doküman analizi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonuçları; sanatın, etkileşim içerisinde olduğu alanların boyutları ile birey, toplum ve yaşam ilişkisi temelinde kolektif farkındalık oluşturmada olumlu etkilerinin olabileceğini göstermektedir. Sanat bu yönü ile sosyal problemlerin çözümü adına teşvik edici olabilir.