Artan dünya nüfusu ile birlikte, tarıma elverişli araziler azalmakta ve buna bağlı olarak gıda güvenliğine ilişkin endişeler artmaktadır. Bu endişelerin önüne geçmek için moleküler ıslah yöntemlerinin yanı sıra modern biyoteknolojik araçlarında kullanılması gerekmektedir. CRISPR/Cas9, bölgeye özgü nükleaz enzimini kullanarak çift sarmallı kırılmalar oluşturan genom düzenleme yöntemidir. Çiftlik hayvanlarında hastalıklara karşı direnç oluşturulması, verim özelliklerinin yükseltilmesi, bakteriyofajlara karşı dirençli başlangıç kültürlerinin (starter kültürler) elde edilmesi, tıp alanında kanser türleri ve kalıtsal hastalıkların elemine edilmesi, tarım alanında kuraklık ve zararlılara karşı daha dirençli ve yüksek verimli bitkilerin yetiştirilmesi için kullanılmaktadır. CRISPR/Cas9 teknolojisinin yasal mevzuat çerçevesinde ve bilimsel araştırmalar kontrolünde gerçekleştirildiğinde yararlı olacağı düşünülmektedir. Ancak teknolojik uygulamaların toplum üzerinde kolay kabul görmemesi ve yöntemin kullanımı konusunda etik tartışmalar devam etmektedir.