Atıkların etkin ve verimli yönetiminde 4R (azalt, yeniden kullan, geri dönüştür ve geri kazan) uygulamaları da dahil olmak üzere iyileştirmeler yapılabilmesi amacıyla atık üretimine ilişkin doğru ve gerçekçi verilere ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak atık istatistiklerinde sektörel bazlı atık miktarlarının tahmin edilebilmesi için hala günümüzde detay veriler bulunmaması nedeniyle uygun olmayan atık üretim faktörleri farklı sektörler için kullanılmakta ve bu durumda gerçekçi olmayan sonuçlar elde edilmektedir. Bu sebeple bölgesel veya ülke genelinde sektörel bazlı atık oluşumları için geçerli olabilecek, saha bazlı atık üretim faktörlerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Çevresel ve ekonomik açıdan büyük öneme sahip atık yağ rafinasyon sektörü için de oluşan atık miktarlarının doğru tahmin edilmesi; toplama, işleme ve bertaraf sistemlerinin planlanabilmesi için oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı da ülkemizde sayıları hızla artan atık yağ rafinasyon tesislerinden kaynaklanabilecek, insan ve çevreye ciddi zarar verme potansiyeline sahip (H3B-alevlenir, H13-hassaslaştırıcı ve H14-ekotoksik) proses ve proses dışı atıklar için atık üretim faktörlerinin geliştirilmesi ve atıkların “Atık Yönetimi Yönetmeliği” kapsamında değerlendirilmesidir. Bu kapsamda atık üretiminin değerlendirilmesi amacıyla 10 adet atık yağ rafinasyon tesisi saha araştırması ve tesise özel mühendislik analizleriyle incelenmiştir (mevzuat inceleme, lisanslama ve atık nitelik belirleme). Saha çalışmalarına dayalı gerçekleştirilen hesaplamalar, en yüksek atık üretim faktörlerinin kilogram atık yağ başına sırasıyla; 0,0072-0,0402, 0,0069-0,0404 ve 0,0310 kg ile asit katranlarında (19 11 02*), fiziksel ve kimyasal işlemlerden kaynaklanan tehlikeli maddeler içeren çamurlar (19 02 05*) ve saha içi atıksu arıtımından kaynaklanan tehlikeli maddeler içeren çamurlarda (19 11 05*) olduğunu göstermiştir. Bu atıklar yeniden proses edilerek yeni ürünlerin üretiminde kullanılabilecek geri dönüştürülebilir tipte atıklardır. Stratejik açıdan oldukça önemli olan bu bilgi, atık yağların rafine edilmesinden elde edilen kazanımları artırmak için büyük bir fırsat sunmaktadır. Ancak döngüsel ekonominin tam olarak uygulanması için hala uzun bir yol bulunmaktadır. Sonuç olarak geliştirilen atık üretim faktörleri atık yönetimine temel teşkil edecek olup, sektörden kaynaklanabilecek yıllık atık miktarlarının izlenmesi ve tahmin edilmesine yardımcı olarak, yetkililer için karar destek mekanizması oluşturulmasına önemli katkılar sağlayacaktır. Bununla birlikte, atık yağ rafinasyon tesislerinde oluşan atık türleri ve atık miktarlarının ilk kez bu çalışma ile ortaya konduğunun da altı çizilmelidir.