Health-Benefit Assets of Different Indian Processed Teas: A Comparative Approach

Hazra, Anjan; Saha, Jhinuk; Dasgupta, Nirjhar; Sengupta, Chandan; Kumar, Padmanabhan Mohan; Das, Sauren

doi:10.4236/ajps.2017.87111

Cited by 9 publications

(5 citation statements)

References 49 publications

Supporting

Mentioning

Contrasting

Unclassified

Order By: Relevance

“…[60][61][62][63]. Aynı zamanda fenolik bileşikler oksidasyonla yapraklardaki renk değişiminden sorumlu olan yeni bileşiklere dönüşmektedir [64]. Bazı araştırmacılar ise, antimikrobiyal etkinin sodyum glutamat ve riboz gibi intra selülar maddelerin salınımından ve hücre duvarı ile hücre membranının geçirgenliğine zarar vermelerinden kaynaklandığını; ayrıca Cu, Mg, Zn ve Fe gibi minerallerin oluşumunun hızlanmasıyla da antimikrobiyal etkinin arttığını bildirmektedirler [65].…”

Section: Mikrobiyolojik Analizlerunclassified

“…Çay yapraklarında bulunan fenolik bileşikler (kateşinler ve metil-ksantin alkaloidler), kafein, teabromin, ve teofilin antibakteriyel etkiye sahip bileşikler olup, bu etki çay yapraklarının oksidasyon-fermentasyon süresinin uzamasına bağlı olarak azalmaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde yeşil çayın, siyah çaya göre daha güçlü antibakteriyel etkisi bulunmakta [62,[66][67], ancak siyah çay yapraklarındaki tanen ve flavonoidler bu etkiyi bazı durumlarda arttırabilmektedirler [64]. En yüksek antimikrobiyal etkiyi göstermesi beklenen fermenteokside olmamış beyaz çay yapraklarında, yaprakların soldurulması esnasında enzimatik inaktivasyon gerçekleşmediğinden polifenoller daha az düzeyde okside olmakta ve renk değişimi için oksidasyon enzimleri aktif biçimde çalışmaya devam etmektedir [64,[68][69].…”

Section: Mikrobiyolojik Analizlerunclassified

“…Bu açıdan değerlendirildiğinde yeşil çayın, siyah çaya göre daha güçlü antibakteriyel etkisi bulunmakta [62,[66][67], ancak siyah çay yapraklarındaki tanen ve flavonoidler bu etkiyi bazı durumlarda arttırabilmektedirler [64]. En yüksek antimikrobiyal etkiyi göstermesi beklenen fermenteokside olmamış beyaz çay yapraklarında, yaprakların soldurulması esnasında enzimatik inaktivasyon gerçekleşmediğinden polifenoller daha az düzeyde okside olmakta ve renk değişimi için oksidasyon enzimleri aktif biçimde çalışmaya devam etmektedir [64,[68][69]. Fermente siyah çayda, çay yapraklarında bulunan fenolik bileşiklerin oksidasyonu polifenoloksidaz enzimiyle biyokimyasal süreç kapsamında gerçekleşirken, pu-erh çay yapraklarındaki fenoliklerin oksidasyonunda mikroorganizmalar etkili olmaktadır [70].…”

Section: Mikrobiyolojik Analizlerunclassified

See 2 more Smart Citations

Fermentasyon Süresinin Kombu Çayı Mikrobiyotası ve Canlılık Oranları Üzerine Etkileri

Değirmencioğlu¹,

Yıldız

Şahan³

et al. 2019

Akademik Gıda

View full text Add to dashboard Cite

N. Değirmencioğlu) 0 266 714 93 02 0 266 714 93 04 ÖZ Kombu çayı kültürü ilavesiyle aerobik koşullarda çay yapraklarının fermentasyonuyla elde edilen Kombu çayı, maya ve asetik asit bakterilerinin birlikte çalıştığı simbiyotik bir sistemdir. Bu çalışmada, farklı çay (beyaz, yeşil, oolong, siyah ve pu-erh) yaprakları kullanılarak üretilen kombu çaylarının, 21 gün (30°C, karanlık koşullarda) fermentasyon süresince laktik asit bakterisi (LAB), toplam maya (TM), toplam asetik asit (TAA) ve toplam glukonobakter (TGB) sayımları yapılmış ve in vitro yapay statik gastrointestinal model kullanılarak mevcut mikrobiyotanın canlı kalma oranları ile fermentasyon süresine bağlı olarak değişimi incelenmiştir. Yapay mide-barsak ortamında en yüksek canlılık oranının fermentasyonun 12. gününde asetik asit bakterileri ve glukonobakterlerde (%91.16-99.61 ve %90.84-99.37) olduğu, fermentasyon sonunda, TAA ve TGB sayılarının 7.77-10.66 ve 7.68-9.68 log kob/mL arasında değiştiği, LAB sayılarında ise önce artış ardından yüksek asitlik (11.17 g/L, asetik asit cinsinden) ve düşen pH (2.82) nedeniyle inhibisyon sonucu %60 oranında azalma olduğu belirlenmiştir. Kombu çaylarının antibakteriyel etkisinin belirlenmesine yönelik incelemede ise artan asitliğe en hassas mikroorganizmanın Escherichia coli ve en dirençli mikroorganizmanın da Lactobacillus acidophilus olduğu belirlenmiştir. Pu-erh çay yapraklarıyla üretilen kombu çaylarının ise mikroorganizmalar üzerinde en fazla antibakteriyel etki gösteren çay yaprağı olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Sonuç olarak, ticari Kombu çayı üretiminde probiyotiklerin canlılık özellikleri göz önünde bulundurularak ideal fermentasyon süresi olarak 2 haftanın önerilebileceği, fonksiyonel özelliklerin korunabilmesi için de fermentasyon koşullarının standardize edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. ABSTRACTKombucha is a symbiotic system including synergistic effects of yeasts and acetic acid bacteria, produced by the fermentation of tea leaves and the incorporation of kombucha cultures under aerobic conditions. In this study, kombucha samples were produced using different tea leaves (white, green, oolong, black and pu-erh), and the number of lactic acid bacteria (LAB), total yeast (TM), total acetic acid (TAA) and total gluconobacter (TGB) were determined in these samples during the fermentation of 21 days (30°C, dark conditions). Moreover, the survival rates of the present microbiota were investigated by using the in vitro artificial gastrointestinal model depending on the various fermentation periods. On the 12 th day of fermentation, the highest vitality rates were obtained for acetic acid bacteria (91.16-99.61%) and gluconobacteria (90.84-99.37%) in artificial gastrointestinal model. At the end of the N. Değirmencioğlu, E. Yıldız, Y. Şahan, M. Güldaş, O. Gürbüz Akademik Gıda 17(2) (2019) 200-211 201fermentation period, TAA and TGB counts were 7.77-10.66 and 7.68-9.68 log cfu/mL, respectively. LAB counts increased first, followed by a reduction of 60% due to high acidity (11.17 g/L, as acetic acid) and ...

show abstract

Section: Mikrobiyolojik Analizlerunclassified

See 1 more Smart Citation

Fermentasyon Süresinin Kombu Çayı Mikrobiyotası ve Canlılık Oranları Üzerine Etkileri

Değirmencioğlu¹,

Yıldız

Şahan³

et al. 2019

Akademik Gıda

View full text Add to dashboard Cite

show abstract

“…In addition to its conventional refreshing ability, in recent years, the value added knowledge of tea health benefit properties have augmented the consumption of tea by health conscious people and increased the demand for quality tea marketing as well. The evidences point out the role of tea consumption in challenging the risk of neurological and cardiovascular disorder, diabetes, various types of cancer, oral disease even glaucoma too (Hayat et al, 2015;Hazra, Saha, et al, 2017;Khan & Mukhtar, 2013; "Tea Advisory Panel, UK"). This increased awareness demand the attention of scientific community for breeding new cultivars with improved yield and quality according to the choice of end users.…”

Section: Introductionmentioning

confidence: 99%

EFFICACY OF SEVERAL QTL AND miRNA-SSR MARKERS TOWARDS HEALTH BENEFIT TRAITS IN AN ELITE DARJEELING TEA CULTIVAR

Hazra¹,

Saha²,

Kumar³

et al. 2020

J microb biotech food sci

Self Cite

View full text Add to dashboard Cite

Antioxidant and free radical scavenging ability of tea polyphenols are considered as health benefit traits that mainly contributed by tea catechins. Therefore understanding of genetic and molecular basis of this secondary metabolite production is of prime interest to facilitate the crop improvement program in tea plant efficiently. Some QTLs for these quality traits have already been available. In present study, 10 QTL linked SSRs and 14 newly developed microRNA based SSRs have been characterized in two Darjeeling tea cultivars having contrast characters and their progeny clone TS569 for validating possible association with catechin contents and antioxidant activities. Individual catechins and radical scavenging activity have been estimated by high performance liquid chromatography and UV-Vis spectrophotometry. Some of the polymorphic loci are indicated to be co-varied with such biochemical physiognomies. Characterization of microRNA based SSRs polymorphism are being the first time report in tea and discussed as ideal choice for further genotypic studies in tea.

show abstract

“…Experimental evidence unclosed that the highest levels of catechins found in green tea led to increased antioxidant properties; furthermore, black tea contained secondary polyphenols (theaflavins and thearubigins) that are responsible for high antioxidant potential. Efficient antioxidant properties, which have a role in scavenging free radicals, inhibiting lipid peroxidation, and chelating metal ions, have been identified in black tea (Hazra et al, 2017). It is reported that factory tea waste contains 6.3% of tannic acid, which interferes in protein metabolism and water-soluble phenolic metabolites.…”

Section: Introductionmentioning

confidence: 99%

Use of water-treated black tea waste instead of wheat bran in laying hen diets

et al. 2018

View full text Add to dashboard Cite

We assessed the effects of different amounts of water-treated black tea waste (BTW) in the diets of laying hens on performance, egg quality, yolk peroxidation, and blood parameters in this study. The experiment lasted for 12 weeks, during which a total of 108 Lohman layers, of 24 weeks old, were randomly allocated to one of six dietary treatments (18 hens each); each treatment consisted of six replicate cages, each containing three hens. Experimental animals were fed a commercial diet that contained 0 (control), 20, 40, 60, 80, and 100% BTW in place of wheat bran. Providing BTW in diets for laying hens, instead of wheat bran, did not have a significant effect on egg production, egg weight, or body weight change. As the amount of BTW in the diet increased, feed intake, cracked egg rates, and feed conversion ratio linearly increased. Additionally, use of BTW in diets of laying hens did not influence some egg quality parameters, such as shape index or shell strength. Increasing proportions of BTW in the diet, however, had a quadratic effect on yolk color and shell weight, a linear effect on yolk index and shell thickness, and a cubic effect on albumen index and Haugh unit. In response to increasing BTW percentage, there were no differences in blood parameters except for albumen, triglyceride, alkaline phosphatase, and alanine aminotransferase levels. Malondialdehyde values in the egg yolks obtained from treatment groups fed diets containing BTW at different levels and stored for 14 and 28 days were lower than in those of the control group, but there were no differences at 56 days. Results of our study showed that supplementing diets of laying hens with different levels of water-treated BTW did not have adverse effects on either animal performance or egg quality parameters and resulted in strong antioxidative activity. Consequently, BTW may be used to replace up to 100% of wheat bran in the diets of laying hens, but the best outcomes are observed at 4% BTW level.

show abstract

Health-Benefit Assets of Different Indian Processed Teas: A Comparative Approach

Cited by 9 publications

References 49 publications

Fermentasyon Süresinin Kombu Çayı Mikrobiyotası ve Canlılık Oranları Üzerine Etkileri

Fermentasyon Süresinin Kombu Çayı Mikrobiyotası ve Canlılık Oranları Üzerine Etkileri

EFFICACY OF SEVERAL QTL AND miRNA-SSR MARKERS TOWARDS HEALTH BENEFIT TRAITS IN AN ELITE DARJEELING TEA CULTIVAR

Use of water-treated black tea waste instead of wheat bran in laying hen diets

Contact Info

Product

Resources

About