Bu çalışmada; iğne yapraklı orman ağaçları tohum ve kozalaklarında zarara yol açan böceklerin listesinin oluşturulması amaçlanmıştır. Gerek tohum ticareti gerekse orman ürünlerinde ülkeler arası ticaretin ivme kazanması birçok zararlının dünya genelinde daha da yayılmasına yol açmaktadır. Ayrıca, iklim değişikliğinin etkisi ile birçok tür yeni yayılış alanları bularak, istila alanlarını ve zarar boyutunu artırabilecektir. Bu nedenle, ağaçların kozalak gibi generatif organlarında olumsuz etki gösteren türlerin bilinmesi kaliteli tohum elde edilebilmesi açısından ayrı bir önem arz etmektedir. Yerli ve yabancı alanyazın çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre birçok ağaç türünde tohum ve kozalaklarda zarar yapan türler listelenmiştir. Buna göre; 12’si Türkiye odunsu florasındaki doğal iğne yapraklı orman ağacı türü olmak üzere toplam 82 odunsu taksonda 71 tohum ve kozalak zararlısı listelenmiştir. Bu zararlıların 57’si konofag, 14’ü ise seminifag böcek türü olarak tespit edilmiştir. Bazı zararlı türlerinin birden çok ağaç türünde zarara yol açtığı belirlenmiştir. Ağaç türü çeşitliliği açısından zarar spektrumu en geniş türler sırasıyla; Hemiptera takımından Leptoglossus occidentalis Heidemann (1910) (38 ağaç türü), Lepidoptera takımından Dioryctria abietella’yı (16 ağaç türü), 6’şar tür ile Dioryctria abietivorella, D. mendacella ve D. rubella takip etmektedir. En fazla tohum ve kozalak zararlısı 18 farklı herbivor türü ile Picea abies (L.) Karst. türünde tespit edilmiştir. Bu türü 9 zararlı ile Pseudotsuga menziesii (Mirb.) Franco, 7 türle Picea glauca (Moench) Voss ve Pinus sylvestris L. subsp. hamata (Steven), 6 türle Picea mariana [Mill] B.S.P. ve Pinus strobus L., 5 tür ile Abies alba Mill, Cedrus libani A. Rich ve Pinus pinaster Aiton, 4’er türle Larix laricina (Du Roi) K. Koch, Pinus brutia Ten., Pinus pinea L., Abies lasiocarpa (Hooker) Nuttall, Pinus nigra Arnold ve Cupresus sempervirens L. takip etmiştir. Bu araştırmada ayrıca, ağaç türlerine en fazla zarar yapan türlerin mücadelesi üzerinde de durulmuştur. İklim değişim etkilerinin her geçen gün etkisinin daha şiddetli hissedildiği günümüz koşullarında plantasyon ve gençleştirme başarısı üzerinde dayanıklı klon, genotip ve popülasyonlarının seçim ve kullanımı daha önemli hale gelmiştir. Bu da geleceğin ıslah çalışmalarında resistant ıslahının daha yoğun ve etkin bir araç olarak kullanımını gündeme getirebilecektir.