Impact of Thyroid Autoantibody Positivity on Inflammation and Platelet Indices among Hemodialysis Patients

Abstract

Amaç: Hemodiyaliz hastalarında inflamasyon ve otoimmün hastalıkların sıklığı artmıştır. Tiroid antijenlerine karşı immün reaktiviteye bağlı olarak tiroid bezinin enflamasyonu ile karakterize otoimmün tiroid hastalığı (AİTH) bu popülasyonda yaygındır. Bu çalışmada hemodiyaliz hastalarında tiroid otoantikor pozitifliği (TAAP), trombosit fonksiyonu ve diğer inflamatuvar belirteçler arasındaki ilişki araştırılmıştır. Materyal ve Metod: Bu kesitsel çalışmaya, TAAP (n=22) ve tiroid otoantikor negatif (TAAN, n=132) gruplarına ayrılmış 154 hemodiyaliz hastası dahil edilmiştir. En az 3 aydır haftada üç kez diyalize giren hastalar levotiroksin almıyordu. Veriler rutin aylık testlerden ve hastane kayıtlarından elde edilmiştir. Dışlama kriterleri aktif malignite, yakın zamanda kemoterapi, enfeksiyonlar, karaciğer sirozu, talasemi, demir eksikliği, hemoliz ve yakın zamanda geçirilmiş majör cerrahiyi içermekteydi. Hastalar demografik veriler, metabolik parametreler, ortalama trombosit hacmi (MPV) ve trombosit sayısı (PLT) dahil olmak üzere trombosit indeksleri ve diğer inflamatuvar belirteçler açısından analiz edildi. Bulgular: TAAP hastaları TAAN hastalarına kıyasla anlamlı olarak daha yüksek MPV/PLT oranı (0.06/0.04, p=0.005) ve daha düşük PLT (163.05±46.67 vs 200.73±67.30, p=0.013) ve platelet kriteri (PCT) (0.15±0.04 vs 0.18±0.06, p=0.046) gösterdi. Metabolik parametreler veya diğer inflamatuvar belirteçler açısından gruplar arasında anlamlı bir fark gözlenmedi. Sonuç: Çalışmamız tiroid otoantikor pozitifliği olan (TAAP) ve olmayan (TAAN) hemodiyaliz hastaları arasında trombosit ve inflamatuvar indeksler açısından anlamlı farklılıklar ortaya koymuştur. Özellikle, TAAP hastaları daha düşük trombosit sayısı (PLT) ve trombosit kriteri (PCT) seviyelerinin yanı sıra daha yüksek ortalama trombosit hacmi (MPV) sergilemiştir. Bu bulgular, hemodiyaliz hastalarında TAAP ile trombosit fonksiyonu ve aktivasyonundaki değişiklikler arasında potansiyel bir ilişki olduğunu göstermektedir.