“…Bu bağlamda, Kipper ve Ritchie'nin (2003) yaptıkları çalışmanın bulguları, psikodramatik teknikler kullanan araştırmaların etkinliğini doğrulamaktadır. Ergenlerle yürütülen psikodrama bazlı danışmanlık faaliyetlerinin genellikle; psiko-davranışsal problemler (Gatta, vd., 2010); göçmen ergenlerde davranış sorunlarının engellenmesi (Smokowski ve Bacallao, 2009); yeme bozukluğu olan ergenler (Diamond-Rabb ve Orell-Valente, 2002); matematik kaygısı (Dorothea, 2016); obsesif kompulsif bozukluk (Cohen, Delaroche, Flament ve Mazet, 2014); madde kullanımı, riskli cinsel davranış ve akademik başarısızlık (Kruczek ve Zagelbaum, 2004); suçlu ergenler ergenler (Kit ve Teo, 2012;Kaner, 1993); travma deneyimi (Carbonell ve Parteleno-Barehmi, 1999;Mertz, 2013); olumlu ergen kimliği gelişimi (Bader, 2012); karşı gelen ergen davranışı (Singal, 2003); duygusal bağlanma (Orkibi, Azoulay, Regev ve Sinir, 2017); sosyal kaygı bozukluğu (Üneri, Yıldırım, Tanıdır ve Aytemiz, 2016); saldırganlık (Karataş ve Gökçakan, 2009); cinsel istismar kurbanları (Springmeyer, 2013); kaygı (Karataş, 2009) ve ergenlerde çatışma çözme becerileri (Karataş, 2011) konularında odaklandığı görülmektedir. Fakat, ergenler arasında akran ilişkilerini geliştirmeye yönelik olarak psikodrama yaklaşımın kullanımı üzerine bugüne dek herhangi bir yayımlanmış çalışmaya rastlanmamıştır.…”