Giriş-Amaç: Çocukluk döneminde verilen tuvalet eğitimi doğrultusunda bireylerin gelecek yaşamları olumlu ya da olumsuz olarak etkilenebilir. Bu araştırma, genç yetişkinlerin ve annelerinin kişilik özelliklerini, tuvalet eğitimi deneyimlerini ve tuvalet alışkanlıklarını karşılaştırmak amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Genç yetişkinler ve anneleri ile Şubat-Mayıs 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırma, ilişkiyi araştıran tanımlayıcı, kesitsel bir desene sahiptir. Araştırmanın örneklemini dahil etme kriterlerine uyan 516 (263 genç yetişkin, 263 anne) katılımcı oluşturmaktadır. Veriler Bilgi Formu ve Cervantes Kişilik Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, Kruskal Wallis, Mann Whitney U ve Spearman korelasyon testleri kullanılmıştır.
Bulgular: Genç yetişkinlerin %86,7'sinin idrar yolu enfeksiyonu öyküsü olduğu, %50,9'unun ev dışında tuvalete gitmekte zorlandığı ve tuvalet tipinin (klozet/alaturka) bunda etkili olduğu görüldü. Üçte birinin tuvalete gitmeden önce ellerini yıkadığı ve %27.4'ünün önce vulvayı sonra anüsü yıkamasına dikkat ettiği belirlendi. Genç yetişkinlerin kişilik özellikleri ile kabızlık öyküsü ve tuvalet eğitiminde ceza/ödül yöntemlerinin kullanımı arasında bir ilişki olduğunu saptandı.
Sonuç: Tuvalet eğitimi sırasında yaşanan sorunların doğru yaklaşımla çözülmesi, bireylerin ileriki yaşamlarında daha tutarlı bir kişiliğe sahip olmalarını sağlayabilir. Annelerin tuvalet eğitimini daha çok sosyal destek ve akran deneyiminden yararlanarak gerçekleştirmesi bu alanda sağlık eğitiminin eksikliğini ortaya koymaktadır. Olumlu kişilik özellikleri, tuvalet alışkanlıklarına bağlı sağlık sorunlarının giderilmesinde rol oynayabilir. Annelerin kişilik özellikleri, tuvalet eğitimi deneyimlerinde ve çocuklarının kişilik özelliklerinde belirleyici olabilir.