Artan kentleşme, yaşam standartlarının yükselmesi ve nüfus artışı, katı atık üretimini yükseltmektedir. Katı atıkların kaynağında etkin bir şekilde ayrıştırılması, organik atıkların düşük maliyet ve işletme kolaylığı ile düzenli depolama alanlarında bertaraf edilmesini cazip kılmaktadır. Ancak, düzenli depolama sahalarından kaynaklanan karmaşık yapılara ve yüksek konsantrasyonda kirleticilere sahip olan sızıntı suları, çevresel bir sorun teşkil etmektedir. Sızıntı suyu biyolojik ve fiziksel/kimyasal yöntemlerle arıtılabilir. Arıtma hedeflerine bağlı olarak, düzenli depolama sahalarında genellikle birleşik sistemler uygulanır. Mikrodalga (MD) radyasyon teknolojisi, hızlı ve seçici ısıtma kapasitesi, gelişmiş organik karbon mineralizasyonu/ayrışması/çözünürlüğü ve amonyak-azotu buharlaşması nedeniyle atıksu ve sızıntı suyunun arıtılmasında son yıllarda yaygın olarak çalışılmaktadır. Sıcaklık yükselme hızı, hedef sıcaklık, uygulama süresi, MW gücü çöp sızıntı suyunun ayrışmasını etkiler. Çalışmalar, MW radyasyonunun diğer yöntemlerle kombinasyonunun, sızıntı suyundaki organik maddenin ayrışmasını arttırdığını göstermiştir. İleri Oksidasyon Süreçlerinde (İOPs) güçlü serbest radikal oluşumu, sızıntı suyundaki organik maddelerin etkin ve güçlü bir şekilde çözünmesini sağlamaktadır. Hibrit MD-PS (persülfat)süreci, sızıntı suyu hacmi ve kirletici uzaklaştırma oranı dikkate alındığında, depolama sahası sızıntı suyunun arıtılması için uygulanabilir bir yöntem olarak görülmektedir. Bu derleme çalışmasında, düzenli depolama sahasında oluşan sızıntı suyunun arıtımında uygulanan MD süreci güç tüketimi, verimlilik ve işletme maliyeti açısından incelenmiştir. Ayrıca sızıntı suyu arıtımında daha etkin ve verimli kombine MD/İOS süreçleri değerlendirilmiştir.