Ö ÖZ ZE ET T A Am ma aç ç: : Bu çalışmada 2005-2010 yılları arasında preeklampsi tanısı ile sezaryen (S/C) uygulanan gebelerdeki anestezi yöntemlerinin, anne ve yenidoğan üzerine olan etkilerinin geriye dönük olarak incelenmesi amaçlanmıştır. G Ge er re eç ç v ve e Y Yö ön nt te em ml le er r: : Hastane medikal sistemine kayıtlı dosyaların taranması sonucu preeklampsi tanısı alan ve S/C uygulanan 211 hastanın demografik ve gebelikle ilgili özellikleri, yandaş hastalıklar, ilaç tedavileri, anestezi yöntemleri, hemodinamik veriler, komplikasyonlar ve yenidoğana ait özellikler kaydedildi. B Bu ul lg gu ul la ar r: : Hastaların %75,8'inin acil, %24,2'sinin ise elektif olarak S/C'e alındığı saptandı. Hastaların %23 (n=49)'üne genel anestezi, %69 (n=145)'una spinal anestezi, %8 (n=17)'ine ise epidural anestezi uygulandığı görüldü. Acil vakalarda genel ve spinal anestezi arasında anlamlı fark yoktu. İstatistiksel açıdan ise sadece epidural anestezi uygulanan grupla diğer iki grup arasında acil ve elektif operasyon açısından anlamlı fark saptandı (p=0,021). Yenidoğan 1. dk Apgar skorunun, genel anestezi uygulanan gebelerin bebeklerinde spinal ve epidural anestezi uygulanan gebelerin bebeklerinden daha düşük olduğu saptandı (p=0,003). Yenidoğanların 5. dk Apgar skorları gruplar arasında benzer, 1. dk Apgar skorları ise genel anestezi grubunda daha düşüktü. Acil vakalarda yenidoğan 1 ve 5. dk. Apgar skorlarının daha düşük olduğu bulundu (p<0,0001). Annenin yoğun bakım ihtiyacı ise hiçbir grupta olmadı. S So on nu uç ç: : Preeklamptik gebelerde anestezik yönetim, anne ve yenidoğan sağlığı açısından peripartum dönemde önemli bir rol oynamaktadır. Araştırmamız, yenidoğan üze-rine etkileri açısından rejyonal anestezinin daha iyi bir yöntem olabileceğini, uygulanan anestezi yönteminin anne üzerinde ise etkisinin olmadığını ortaya koymaktadır.A An na ah h t ta ar r K Ke e l li i m me e l