Amaç: Obstetrik şiddet kavramına dikkat çekmek, ebelerin doğum eylemindeki obstetrik şiddete yönelik farkındalığını arttırmak ve doğum eyleminde rutin olarak yapılan ve kanıta dayalı olmayan uygulamaları obstetrik şiddet perspektifinden ele almaktır.
Gereç ve Yöntem: Bu derleme makale Cochrane Library, Google Scholar, Pubmed/Medline arama motorları kullanılarak güncel literatür doğrultusunda hazırlanmıştır.
Bulgular: Obstetrik şiddetin yaygınlığı ülkeye, kullanılan araç ve yönteme, obstetrik şiddetin tanımına, tipine ve doğumun yapıldığı yere bağlı olarak %15-91 arasında değişmektedir. Maternal bakımın sürekliliğinde “Çok erken-çok fazla”, rutin olarak uygulandığında veya aşırı kullanıldığında zararlı olabilecek müdahalelerin kullanımının yanı sıra kanıta dayalı olmayan müdahalelerin gereksiz kullanımına yol açmaktadır. Obstetrik ortamlarda çalışan ebeler, daha fazla müdahaleye maruz kalmakta ve bu da düşük riskli olan kadınların, yüksek riskli olarak algılanmasına neden olmaktadır. Böylece maternal bakımın sağlayıcısı olan ebeler, hastane ortamında müdahaleleri giderek daha fazla normalleştirmektedirler.
Sonuç: Doğumların medikalleşmesiyle rutin olarak yapılan tıbbi müdahale ve uygulamaların birçoğunu WHO önermemektedir. Düşük riskli gebelik ve doğumlarda, doğum eyleminin fizyolojisini korumak amacıyla müdahaleler en aza indirgenmeli, sadece gerektiğinde kullanılmalıdır. Ayrıca ebeler, yapılan birçok müdahale öncesinde, kadınları bilgilendirmeli ve bilgilendirilmiş onamları alınmalıdır. Bir kadın hakları savunucusu olan ebeler, tüm kadınlara doğru ve yeterli bakımı doğru zamanda vermeli, kanıta dayalı, eşit ve saygılı bakım almasını sağlamalıdır. Ebelerin ebeliği teşvik ettiği ve ebelerin olduğu ebelik ortamlarının güçlendirilmesi, doğumların insancıllaştırılmasını sağlayabilir.