Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana geçen bir asırlık yolculukta her alanda etkileyici gelişmeler yaşanmış, ülkemiz hasta adam olarak adlandırılan seviyelerden sağlıklı, gürbüz ve örnek gösterilen adam noktasına gelmiştir. Bu zorlu mücadelede toplumun her ferdinin rolü ve emeği vardır. Erkekler kadar kadınların da çalıştığı, emek verdiği ve değişime katkıda bulunduğu alanlardan biri de üniversitelerdir. Kadınlarımız önce öğrenci sonra akademisyen olarak üniversite kapısından girmeye başlamışlar ve sayılarını gitgide arttırarak bugün eğitim ve öğretimde, araştırmalarda, bilimde ve üniversitenin tüm çıktılarında erkeklerle eşit oranda söz sahibi olmuşlardır. Bu çalışmada kadınların üniversitelere öğrenci olarak kabul edilmelerinin bile büyük bir dönüm noktası sayıldığı günlerden rektörlük koltuğuna oturmalarının olağan sayıldığı günlere olan 100 yıllık üniversite yolculukları ele alınmaya çalışılmıştır. Çalışmada kadınlarımızın öğrencilik ve akademisyenlik yolculukları ayrı ayrı ele alınmış, her iki açıdan da günümüzdeki durumun değerlendirilmesiyle noktalanmıştır. Özetle çalışma üniversitelerimizdeki kadın öğrenci ve akademisyenleri temel alarak kadının toplumdaki yüzyıllık yolculuğunun bir profilini çizmeyi amaçlamaktadır