Yerel yönetimler, bireylerin ortak ihtiyaçlarını karşılayan, kamusal mal ve hizmetlerin üretilmesi için çalışan, yerel halkın seçtiği organlar tarafından yönetilen kurumlardır. Biçimsel anlamda halkın kendi kendini yönetmesine imkan sağlıyor olmasına rağmen, halkın kamu yönetiminin görev ve yetki alanlarına giren konularda söz sahibi olabilmesi, halk katılımının tesis edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda yerel yönetimlerin başarısı katılım düzeyinin sağlanabildiği ölçüde olduğu görülmektedir. Bu bakımdan kent konseyi önem arz etmektedir.
Kent konseyi, tarafsız bir yaklaşımla, yerel yönetimlerin yetersiz kaldığı noktaları aşmayı, doğrudan halkın sorun ve ihtiyaçlarını tespit etmeyi, modern belediyecilik açısından pratik çözümler sunmayı amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra hemşehrilik bilincinin oluşturulması, kentin hak ve hukukunun korunması ve katılımcı demokrasiyi esas alması bakımından kent yönetimine yardımcı olmakta ve kentin gelişimine önemli katkılar sunmaktadır.
Çalışmanın amacında, yerel yönetimlerin halka yakınlığı ve yöneten ile ilişkilerinin gelişmesinde katılımcı demokrasinin uygulandığı kent konseylerinin Türkiye’de hangi koşullarda ortaya çıktığını ve ne ölçüde politika yayılımı noktasında uygulanabildiğini incelemektir. Dünyanın birçok yerinde halk egemenliğinin artarak devam ettiği bir sistemde halkın yönetime dahil olması en tabii haktır. Bu bakımdan farklı çalışmalarda kamu politika analizlerinin bu şekildeki uygulamalar üzerinden görünür kılınması konunun anlaşılabilirliği noktasında alana katkı sunacaktır. Çalışmada resmi mevzuat, Avrupa Birliği hakkında ulusal ve uluslararası yazın, internet kaynakları sunularak literatür taraması yöntemi uygulanmıştır.