Dünyanın pek çok ülkesinde yükseköğretim hizmeti ağırlıklı olarak devlet desteğiyle sürdürülmektedir. Dünya ülkelerinin ekonomileri, kültürleri ve politik sistemleri açısından birbirlerinden farklıdır. Ama söz konusu yükseköğretimin finansmanı olduğunda büyük benzerlikler bulunmaktadır. Özellikle eğitim gibi alanlara yapılan harcamaların uzun vadede toplumsal gelişim üzerindeki etkilere bakıldığında yapılan kamu harcamalarının toplum ve ülke üzerinde olumlu dışsallık yaratacağı düşünülmektedir. Bu nedenle bu tür harcamaların artırılması ülkenin kalkınması ve büyümesi için önemlidir. Eğitim harcamalarının hem bütçe içerisinde hem de gayrisafi milli hasılaya oranının artması eğitime verilen önemi göstermektedir. Devlet tarafından yükseköğretim öğrencilerine yönelik yapılan sosyal, verimsiz ve cari transferler ile sosyal dengenin sağlanması hedeflenmektedir. Söz konusu harcamalar ile öğrencilerin yükseköğrenimlerini tamamlamalarına yardımcı olunması amaçlanmaktadır. Türkiye gelişmekte olan bir ülke olduğu için eğitime verilen önem daha da öncelik kazanmaktadır. Üniversitelere ayrılan bütçelerin en büyük kalemleri personel giderleri yani cari giderlerdir. Bütçede GSYİH hesaplamasında eğitime yapılan harcamalar artış trendinde gibi görünse de bu kalemler aslında eğitim harcamaları hesaplamalarında yanıltıcı rol oynamaktadır. Eğitim harcamaları cari kalemden çok yatırım harcamasıdır. Ancak bazı hesaplama yöntemlerinde bu şekilde değerlendirilmemektedir. Örneğin YÖK'ün her yıl yayınladığı Üniversiteleri İzleme ve Değerlendirme göstergelerinde, gösterge açıklamasına göre eğitim harcamasını hesaplarken yatırım harcamaları dikkate alınmamaktadır. Yatırım harcamalarının ise büyük bir kısmı eğitim harcamalarından oluşmaktadır. TÜİK'in her yıl yayınladığı eğitim harcamaları hesaplamasında ise Üniversitelerin bütçelerinin tamamı dikkate alınmaktadır. Bu da hesaplamada şişkinliklere neden olmaktadır. Bu çalışma kapsamında üniversitelerin sürdürülebilir bir finansman yapısı oluşturabilmeleri için; üniversitelere aktarılan kamu kaynaklarının artırılması, üniversitelerin kamu finansmanı ve öğrenim ücretleri dışında da gelir kaynaklarını çeşitlendirmesi ve artırması, kurumların stratejik planlarına dayalı finansman tahsisi modellerine geçilmesi, ödenek miktarının üniversite performansına bağlı olarak belirlenmesi ve kaynaklarını daha verimli kullanabilmeleri için mali özerklik ve esneklik düzeyleri artırılması gibi politika önerilerinin uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.