Bu çalışmada; sıcak ve soğuk su yöntemi ile Nigella sativa ve Lavandula angustifolia bitkilerinden elde edilen ekstraktların üçer farklı (10, 15 ve 20 w/w) konsantrasyonlarına ait süspansiyonları, önemli bir depo zararlısı olan Kırma un biti (Tribolium confusum Jacquelin du Val. (Coleoptera: Tenebrionidae))’nin ergin ve larva dönemlerine karşı fumigant etkileri üzerine değerlendirilmiştir. Çalışmada ayrıca ekstraktların T. confusum erginlerinin bir sonraki nesilleri üzerine olan etkisi de incelenmiştir. Tüm denemeler 4 tekerrürlü ve her tekerrürde 10 adet larva ve 10 adet ergin olacak şekilde yürütülmüştür. Çalışma, 27±2 °C ve %65±5 bağıl nem koşullarındaki tamamen karanlık inkübatörde yürütülmüştür. Çalışma ikişer gün arayla 13 gün boyunca takip edilerek ölü bireyler not edilmiş ve yüzde ölüm oranları belirlenmiştir. Uygulamanın 13. gününde L. angustifolia ekstraktlarının zararlının erginleri üzerindeki ölüm oranları, %5.71-62.86 arasında değişim gösterirken; zararlının larvaları üzerindeki ölüm oranları ise %75.68-91.43 arasında değişim göstermiştir. N. sativa ekstraktlarının zararlının erginleri üzerindeki ölüm oranları, %30.93-89.69 arasında değişim gösterirken; zararlının larvaları üzerindeki ölüm oranları ise %26.47-89.47 arasında değişim göstermiştir. Denemelerde kullanılan tüm bitki ekstraktları ise istatistiksel olarak kontrolden farklı grupta yer almışlardır (P=0.000). Yapılan çalışmaya genel olarak bakıldığında, bitki ekstraktlarının zararlının larvaları üzerindeki fumigant etkisi zararlının erginleri üzerindeki fumigant etkisine göre daha yüksek olmuştur. Zararlının erginleri üzerinde yürütülen çalışma sonucundaki F1 dölü üzerine etkisine bakıldığında ise N. sativa ekstraktlarının L. angustifolia ekstraktlarına kıyasla F1 dölünü azaltmada daha başarılı olduğu belirlenmiştir. Yapılan çalışmada N. sativa sıcak ve soğuk su ekstraktının %20 konsantrasyonunda zararlının yeni nesil yavru çıkışında %100 oranında azalma tespit edilmiştir. Sonuç olarak N. sativa ekstratlarının T. confusum zararlısı ile mücadelede etkili bir şekilde kullanılabileceği belirlenmiştir.