Konya Ekolojisinde Bazı Makarnalık Buğday Genotiplerinin Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

Abstract

This study was conducted to determine grain yield and some quality traits of 20 durum wheat genotypes under rainfed conditions in 2012-2013 growing season at Konya-Center and İçeri Çumra. In previous years, improved in durum wheat breeding program 16 lines and commonly grown in the Central Anatolian Region 4 cultivars (Kızıltan-91, Ç-1252, Eminbey ve Kunduru1149) were used as plant material. The research was arranged in a randomized block design with four replicates. Grain yield, plant height, thousand kernel weight, test weight, protein content, SDS sedimentation value and color value were evaluated in this research. According to the results including two environment averages; grain yield, plant height, thousand kernel weight, test weight, protein content, SDS sedimentation value and color value of genotypes, were between 2027.0-3679.2 kg ha -1 , 70.9-112.2 cm, 34.7-44.4 g, 73.7-77.0 kg, 11.0-14.2 %, 10.3-26.8 ml and 19.5-24.2, respectively. On average of two environments, in terms of grain yield, 1, 3, 4, 6, 7, 8, 18 and 19 numbered lines had above the overall grain yield (3040.6 kg ha -1

Effects of Different Water Table Depth and Salinity Levels on Quality Traits of Bread Wheat

“…There were highly significant positive correlations between the fat ratio and starch ratio. Similar correlations were also reported in previous studies [7,10,29,30]. There were significant negative correlations between the ADF and NDF values.…”

“…Wheat plants had greater hectoliter weights under irrigated conditions than under non-irrigated conditions. It was reported in previous studies that hectoliter weights were mostly influenced by cultural practices and biotic and abiotic stressors [13,[27][28][29]. The hectoliter weights of bread wheat cultivars change between 77.90 and 79.86 kg [30].…”

Makarnalık Buğday ve Tritikale Çeşitlerinde Hasat Zamanı ve Azotlu Gübre Uygulamasının Tane Verimi ile Bazı Kalite Özelliklerine Etkisi

“…Makarnalık buğdayda hektolitre ağırlığı Akgün ve ark. [22] 76,9 kg, Taghouti et al [63] 78,77-81,66 kg, Türköz ve Mut [64] NP33 gübre uygulamasında en yüksek tane verimi Çeşit-1252'den elde edilmiş (289,46 kg/da), en düşük ise Ümran Hanım tritikale çeşidinde belirlenmiştir. Dinitroso gübre uygulamasında ise Çeşit-1252 (244,53 kg da -1 ), Kızıltan-91 (243,49 kg da -1 ) ve Karma-2000 (235,48 kg da -1 ) çeşitleri tane verimi yönünden istatistiksel olarak aynı grupta yer almıştır.…”

“…Makarnalık buğdayda ise tane veriminin Aydoğan ve ark. [67] 343,73-517,26 kg da -1 ; Türköz ve Mut [64] 202,70-367,92 kg da -1 ; Ulupınar [68] 294,60-396,90 kg da -1 ; arasında değiştiği belirlenmiştir. Araştırıcılar hem tritikalede hem de makarnalık buğdayda tane verimi yönünden çeşitler arasında önemli farklılıkların olduğunu, ekolojik şartların ve kültürel uygulamaların tane verimini etkilediğini bildirmişlerdir.…”

Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Yerel ve Güncel Makarnalık Buğday Çeşitlerinin Verim ve Kalite Unsurlarının Belirlenmesi

“…Ankara ekolojik koşullarında taban ve kıraç arazide makarnalık buğday çeşitleri ve hatlarında bin tane ağırlıklarının 38.60-47.87 g Araştırmamızda kullanılan çeşitlerde en yüksek irmik rengi b değeri 16.73 ile Devedişi çeşidinden elde edilirken, en düşük irmik rengi değeri ise 14.18 ile Fırat-93 çeşidinden elde edilmiştir. .94-20.04 aralığında değiştiği saptanmıştır[44].Konya-Merkez ve İçeri Çumra koşullarında 20 makarnalık buğday genotipinin kuru koşullarda iki çevrenin ortalaması olarak genotiplerin renk değerinin (b sarılık değeri) 19.5-24.2 arasında değiştiğini belirlenmiştir[42]. Bizim bulgularımıza benzer şekilde, Kızılgeçi ve Yıldırım[22] Şırnak koşullarında makarnalık buğday çeşitlerinde irmik rengi (b) değerinin 14.65-16.53 arasında olduğunu bildirmektedir.Tekdal ve Yıldırım[45] yerel popülasyonların güncel çeşit ve hatlara göre hektolitre ağırlığı, irmik rengi ve mSDS açısından daha düşük, ancak protein, camsılık oranı ve bin tane ağırlığı açısından daha üstün değerlere sahip olduğunu bildirmişlerdir.Araştırma sonuçları topluca değerlendirildiğinde yerel çeşitlerin tescilli çeşitlere göre, daha geç sürede başaklandığı, daha uzun boylu olduğu, başakta tane verimi ve başakçık sayısı yönüyle daha üstün değerler gösterdiği söylenebilir.…”