Roma hukukunda “ius emphyteusis” kavramının, başkasına ait bir arazinin kullanım ve yararlanma yetkilerinden daimi olarak ya da çok uzun süreler boyunca istifade edilmesini sağlayan, devredilebilen ve miras yoluyla intikal edebilen sınırlı bir ayni hak olarak tanımlanması mümkündür. M.Ö. 4. yüzyıldan beri Yunan şehir devletlerinde uygulandığı bilinen bu hakkın, tarımın geliştirilmesi ve üretim potansiyelinin arttırılması amacıyla Yunan hukukundan Roma hukukuna adapte edildiği anlaşılmaktadır. Kiracının, kira bedelini düzenli olarak ödemenin yanı sıra kiralanan arazinin ıslah edilmesiyle de yükümlü olduğu bu uygulama öncelikle doğu eyaletlerinde tatbik edilmiş fakat M.S. 4. yüzyıl itibariyle tüm imparatorluk geneline yayılmıştır. Roma imparatorluğu dağıldıktan sonra da ius emphyteusis ortadan kalkmamış ve hem Orta Çağ’ın feodal düzeninde yer alan kişi toprak ilişkilerini etkilemiş hem de birçok çağdaş hukukun uzun süreli kira hakkı ile ilgili düzenlemelerine esin kaynağı olmuştur.