Özetİşletmenin içsel kapasitesinin önemli bir boyutunu oluşturan duygusal yetenek kavramı, bir işletmenin çalışanlarını nasıl cesaretlendireceğini, güçlendireceğini ve örgütsel bağlılıklarını sağlayacaklarını açıklamaktadır. Örgütsel etkileşimlerin sosyal ağı içerisine sinmiş bir yetenek olduğundan, taklit edilmesi zordur. Bu nedenle, işletmenin sürdürülebilir rekabet üstünlüğü elde etmesinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Aynı zamanda, işletmenin temel yetkinlikleri üzerinden de performansını arttırmaktadır. Bu çalışmada, duygusal yetenek dinamikleri ile işletmenin temel yetkinliklerinden biri olan pazarlama yeteneği arasındaki ilişkiler ve işletme performansına etkileri araştırılmıştır. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden 211 işletmenin 307 orta ve üst düzey yöneticisinden elde edilen veriler, öncelikle faktör ve güvenilirlik analizlerine tabi tutulmuştur. Hipotezleri test etmek üzere yapılan regresyon analizleri sonucunda ise, duygusal yetenek dinamiklerinin işletme performansını hem doğrudan hem de pazarlama yeteneği üzerinden olumlu yönde etkilediği bulgularına ulaşılmıştır. DOI: 10.20491/isarder.2016.196 S. Yılmaz 8/3 (2016
GirişStratejik yönetim alanındaki temel soru, işletmelerin rekabet üstünlüğünü nasıl elde edecekleri ve sürdürecekleri ile ilgilidir (Lee, 2001, s. 324). Rekabetin sürekli artmakta olduğu, müşteri algısıyla ürün ve hizmet farklılıklarını ortaya koymanın giderek zorlaştığı günümüz iş dünyasında işletmeler, rakiplerinin bir adım önünde olmalarını sağlayacak özgün ve taklit edilmesi zor yetenekler geliştirerek, onlardan daha üstün başarıya sahip ürün ve hizmet üretme yetkinliğine ulaşmalıdırlar.1990'ların başından itibaren popüler hale gelmeye başlayan "örgütsel yetenek" kavramı, işletmenin belirli bir faaliyeti gerçekleştirme kapasitesine işaret etmektedir (Akgün vd., 2008). Kökeni Kaynak Temelli Görüş (KTG)'e dayanan örgütsel yetenek kavramı, işletme performansının örgütün sahip olduğu nadir, değerli, taklit edilemez ve yeri doldurulamaz kaynaklarıyla açıklanabileceğini öne sürmektedir. (Wang vd., 2011, s. 2).Literatürde, örgütsel yeteneklerden biri olan pazarlama yeteneğine tek başına (örn. Akdeniz vd., 2010; Blesa ve Ripolles, 2008; Eng ve Spickett-Jones, 2009; Vorhies vd., 2011 ) ya da diğer yeteneklerle birlikte vurgu yapan, örn. yönetim ve pazarlama yeteneğini bir arada inceleyen (Kemper vd., 2011), pazarlama ve yenilik yeteneğini bir arada inceleyen (Lee ve Hsieh, 2010), Ar&Ge ve pazarlama yeteneğini bir arada inceleyen (Kotabe vd., 2002) gibi araştırmacılara rastlanmaktadır.Diğer taraftan, literatürdeki mevcut çalışmaların konunun duygusal yönünü ihmal ettiği görülmektedir. Oysa, işletmeyi oluşturan insanlardır ve insanların da duyguları olduğuna göre, duygular örgütsel yaşamının bir parçası olarak çalışma ortamına da yansır. İşletmeler, çalışanların duygularını yönetip düzenleyerek daha üstün başarı gösterebilirler. Bu anlamda işletmeler, bireylerin duygularını açığa çıkardıkları, denetledikleri ve bazen de yok saydıkları bir ortam ve araç olarak, duyguları hem örgütsel bekle...