Kimliğin bir ifadesi olarak toplumsal bağları güçlendiren yemek kültürü, taşıdığı mitsel ve sembolik anlamlarla bir grubun gelenek ve göreneklerini, tarihini ve inanç sistemini yansıtabilmektedir. Bu çalışmada, Alevi topluluğunda yemek erkânının, mitler ve semboller bağlamında gündelik hayat pratiği ve inanç sistemi ile ilişkisini araştırmak amaçlanmaktadır. Çalışmada, yemek kültürü ve kimlik arasındaki ilişkiyi inceleyebilmek amacıyla öncelikle yemek kültüründe ritüel, mit ve sembollerin işlevleri ele alınmıştır. İkinci bölümde ise söz konusu bu erkân, mit ve semboller ile ortak atalar, soy ve köken arasındaki ilişki değerlendirilmiştir. Son olarak, Alevi geleneğinin yemek erkânında bölgeler arası farklılıkları analiz edebilmek amacıyla literatürdeki çalışmalara yer verilmiştir. Çalışmada, Kocaeli Balören Köyü’nde ikamet eden ya da kendisini Alevi kimliğiyle tanımlayan 18 kişi ile yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Ayrıca, 1 Nisan 2023 tarihinde yapılan Bağlantı Cemi ve 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilen Gönül Birliği lokması, katılımcı gözlemci olarak incelenmiştir. Araştırma sonuçları, Kocaeli Balören Köyü yöresi Alevilerinin cemlerde, geçiş ve özel gün sofralarında lokma geleneğini sürdürdüğünü göstermiştir. Muharrem, Hızır ve Kasım oruçlarında ve musâhiblik, düşkünlük, görgü, dardan indirme ve bağlantı cemlerindeki erkânlarda kurban edilerek yapılan yemekler (lokmalar) ve bulgur/pirinç pilavı, gözleme, lokum, börek, yufka, poğaça, kıvırma tatlısı, aşure, tulumba tatlısı ve un helvası yapıldığı tespit edilmiştir. Musâhiblik ceminde, musâhibler tarafından yenilen süt, elma, bal ve üzüm yiyeceklerinin kutsal sayıldığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca, cemlerde yapılan yemek erkânları aracılığıyla grup kimliğine yönelik sadakatin tesis edildiği ve Balören Köyü’nde ikâmet eden Alevi topluluğuna mensup bireylerin kolektif yükümlülük ve fedakârlık pratiklerinin güçlendirildiği belirlenmiştir.