Eski çağlardan günümüze kadar yaşamımız içerisinde varlığını sürdüren anahtar, insanın hem kendisini hem de değerli gördüğü eşyalarını korumak ve saklamak için kullandığı önemli bir araç olmuştur. Anahtarlar; korumak ve saklamak eylemleri dışında kültürden kültüre farklılıklar gösterebilen kendine has formlarının yanı sıra bu formların üzerindeki dekoratif ve sembolik işlemeleriyle de değer taşımaktadır. Anahtarlar sanatçılar için de gerek arkaik gerek etnografik gerekse de günümüz çağdaş sanat anlayışı içerisinde işlevsel, biçimsel ve sembolik özellikleriyle önemli bir ilham nesnesi ve imge olmuşlardır. Araştırmada anahtar formunun sanatta direkt ya da dolaylı bir imge olarak kullanımının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın, plastik sanatlarda çalışmalar yapan sanatçılarda farkındalık duygusu oluşturacağı, anahtar formunun gerek biçimsel gerek işlevsel yönüyle günümüz sanatında da bir imgelem konusu olarak ele alınabileceği ve sanatta kullanılabilecek bir imge olması açısından önemli olabileceği düşünülmektedir. Araştırmada Betimsel Yöntem kullanılmıştır. Alan yazında literatür taraması yapılarak, araştırma kapsamında icat edildiği dönemden beri yaşamımızın önemli bir araç-gereci olan anahtarın insanlık tarihindeki süreci ile biçimsel ve sembolik özellikleri araştırılmıştır. Ayrıca plastik sanatlarda kapı anahtarlarını doğrudan ya da dolaylı biçimde imgelem konusu olarak ele alan sanatçılar ve eserleri araştırılmış olup, yapılmış olan eserler biçimsel ve teknik açıdan incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda elde edilen bulgular ışığında, anahtar formunun biçimsel yapısı ve anlamsal değerleriyle sanatsal pratikleri ortaya koymada önemli bir nesne olarak işlendiği söylenebilir. Yaşam kültüründe yer alan işlevsel araç gereçler içinde anahtar formları, söz konusu araç gereçlerin işlevselliklerinin de ötesinde sanatta güçlü bir imge veya imgeleme dönüşebileceğine örnek teşkil ettiği düşünülmektedir.