Lumbopelvi̇k Motor Kontrol, Postüral Denge Ve Fi̇zi̇ksel Performans Arasindaki̇ İli̇şki̇

Kararti, Caner; Bilgin, Sevil; Büyükturan, Öznur; Büyükturan, Buket; Dadali, Yeliz; Bek, Nilgün

doi:10.21653/tfrd.425735

Cited by 3 publications

(1 citation statement)

References 28 publications

Supporting

Mentioning

Contrasting

Unclassified

Order By: Relevance

“…Ağrının şiddetine bağlı olarak, afferent nöronlarda meydana gelen artmış pre-sinaptik inhibisyon veya kaslardan alınan proprioseptif girdilerin modülasyonunun etkilenmesi, postüral salınımlarda artışa yol açar. Bu artış, kararlılık sınırlarının aşılmasına ve duyusal sistemin girdilerine yanıt olarak elde edilen dinamik postüral kontrolün sağlanmasında güçlüklere neden olur [6][7][8][9] .…”

Section: Introductionunclassified

Lumbal Disk Hernili Hastalarda Hastalık Evresi Postüral Kontrolü Etkiler Mi?

Tomruk

2021

Dicle Tıp Dergisi

View full text Add to dashboard Cite

Lumbal disk hernisi (LDH) genellikle L5-S1 düzeyinde meydana gelen, ağrı ve somatosensöriyel kayıplara neden olan bir durumdur. Bu nedenle hastalarda postüral kontrolde azalmalar meydana gelir. Çalışmanın amacı LDH hastalarında hastalık evresinin postüral kontrole etkisini araştırmaktı.Yöntemler: Çalışma kesitsel bir araştırmadır. Çalışmaya bulging evresinde 22, protrüzyon evresinde ise 33 hasta olmak üzere L5-S1 seviyesinde LDH olan 55 hasta dahil edildi. Hastaların ağrı, özürlülük ve postüral kontrolleri sırasıyla; Görsel Ağrı Skala (GAS), Oswestry Özürlülük İndeksi ve Biodex denge cihazı ile ölçüldü. Postüral kontrol değerlendirmesi için kararlılık sınırları (KS) ve duyusal etkileşim denge testi (DEDT) kullanıldı. Gruplar arası farklar, Student's t test testi ile belirlendi.Bulgular: Gruplar arasında yaş, hastalık süresi, ağrı ve özürlülük düzeyi açısından anlamlı fark yoktu (p>0.05). Bulgingi olan grubun sol yön KS test skoru protrüzyon evresinde olan hastalardan anlamlı ölçüde düşüktü (p<0.05). Yumuşak zemin DEDT skorları bulgingi olan grupta, protrüzyon olan gruba göre anlamlı ölçüde yüksekti (p<0.05).Sonuç: L5-S1 seviyesinde protrüzyonu olan hastaların, bulgingi olan hastalara göre yumuşak zemindeki duyusal etkileşim dengelerinin daha iyi olduğu görüldü. Her iki grupta sol yön dışında kararlılık sınırları benzerdi. Bu bulgular ışığında çalışmamız, farklı hastalık evresine sahip L5-S1 düzeyinde tutulumu olan LDH hastalarında postüral kontrolün vestibuler ve proprioseptif girdinin değişmesiyle etkilenebileceğini gösterdi. Bu nedenle bu hastaların tedavisinde hastalık evrelerine göre postüral kontrolün geliştirilmesine yönelik yaklaşımların uygulanması önerilir.

show abstract

Section: Introductionunclassified

Lumbal Disk Hernili Hastalarda Hastalık Evresi Postüral Kontrolü Etkiler Mi?

Tomruk

2021

Dicle Tıp Dergisi

View full text Add to dashboard Cite

show abstract

Metal Sanayi̇ Çalişanlarinin Çalişma Ortamlarindaki̇ Ergonomi̇k Ve Bi̇reysel Ri̇sk Unsurlari İle Mesleki̇ Kas İskelet Si̇stemi̇ Yakinmalari İli̇şki̇si̇ni̇n İncelenmesi̇

YILMAZ

Atılgan

2022

Ergoterapi Ve Rehabilitasyon Dergisi

View full text Add to dashboard Cite

Amaç: Çalışmamızda metal sanayi çalışanlarının ergonomik risk unsurları ve mesleki kas iskelet sistemi hastalıklarına (MKİH) neden olabilecek faktörlerin saptanması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız Karadeniz Ereğli İttifak Metal Çelik Servis Merkezi'nde 30 erkek katılımcı ile yapıldı. Çalışmamızda katılımcıların sosyodemografik bilgileri Kişisel Bilgi Formu ile belirlendi. Mesleki ortamlarda kas iskelet sistemi yakınmalarının sıklığını araştırmak için yaygın olarak kullanılan "Genişletilmiş̧ Nordic Kas İskelet Sistemi Anketi" kullanıldı. Çalışanların ergonomik risk düzeyleri "REBA (Hızlı Tüm Vücut Değerlendirmesi) Çalışan Değerlendirme Formu" ile değerlendirildi. İş doyum ve tükenmişlik düzeylerini belirlemek için "Minnesota İş Doyum Anketi" ve "Maslach Tükenmişlik Ölçeği" kullanıldı. Veriler IBM SPSS V22 ile analiz edildi. Sonuçlar: Genişletilmiş Nordic Kas İskelet Sistemi Anketi'nde en fazla sorun görülen %70 ile sırt, %66,7 ile boyun, %43,3 ile bel bölgeleridir. Çalışmamızdaki katılımcıların REBA analizine göre ergonomik olarak orta derecede riskli olduğu ve önlem alınması gerektiği sonucuna vardık. Ayrıca Minnesota İş Doyum Anketi ve Maclach Tükenmişlik Ölçeği sonuçlarına göre katılımcıların iş doyum düzeyleri yüksek ve mesleki tükenmişlikleri orta düzeyde elde edildi.Tartışma: Çalışmamız doğrultusunda metal sanayi çalışanlarının MKİH riski taşıdıklarını düşünmekteyiz. Metal sanayi çalışanlarında çalışma ortamındaki ergonomik risk analizinin düzenli yapılması sayesinde risklerin önlenebileceği kanısındayız.

show abstract

The effects of thoracic mobility versus lumbopelvic stabilization exercises on lower extremity flexibility, dynamic balance and proprioception in patients with chronic ankle instability

Takındı,

Çil

2024

IES

View full text Add to dashboard Cite

BACKGROUND: Chronic ankle instability (CAI) presents neuromuscular control and functional performance difficulties. Although ankle-focused rehabilitation is widely practised, the relative effects of exercises targeting thoracic mobility and lumbopelvic stabilization in addressing CAI have not been thoroughly investigated. OBJECTIVE: The study aims to compare the effects of thoracic mobility and lumbopelvic stabilization exercises in patients with CAI. METHODS: The study was designed as a prospective randomized controlled clinical trial. A total of 30 participants (mean age = 31.93 ± 7.31; 21F/9M) who scored 27 points or on the Cumberland ankle instability tool voluntarily were enrolled in the study. The participants were randomly divided into two groups. In addition to the rehabilitation protocols, each participant was given a home exercise program, including ankle-strengthening exercises (3 times a week). The first group trained with thoracic mobility (TM), while the second group did lumbopelvic stabilization (LS) exercises under supervision twice a week for eight weeks. Participants’ pre and post-treatment assessments spanned an 8-week rehabilitation period, during which ankle and hip joint range of motion measurements were obtained using an electronic goniometer. Additionally, dynamic balance was assessed through the Y balance test, while ankle proprioception was evaluated using joint position sense measurements. The flexibility was assessed with an active straight leg raise test. RESULTS: Y balance, CAIT, and active straight leg raise test scores were improved in the eighth week in the thoracic mobility group (p< 0.05), while only active straight leg raise test and CAIT scores were significantly different in the lumbopelvic stabilization group (p< 0.05) according to intra group variables. In comparing the post-treatment scores between the groups, the thoracic mobility group had superior results in the joint position sense test for the right side of the hip and plantarflexion. (hip; TM: 70.71 ± 6.80, LS: 68.76 ± 5.50, plantarflexion; TM: 44.24 ± 7.28, LS: 38.30 ± 5.08). CONCLUSION: The findings suggest that while both interventions are effective in addressing various aspects of ankle instability, the thoracic mobility exercises may offer additional benefits, particularly in enhancing joint position sense, thereby providing valuable insights for the optimization of rehabilitation protocols for individuals with chronic ankle instability.

show abstract

Lumbopelvi̇k Motor Kontrol, Postüral Denge Ve Fi̇zi̇ksel Performans Arasindaki̇ İli̇şki̇

Cited by 3 publications

References 28 publications

Lumbal Disk Hernili Hastalarda Hastalık Evresi Postüral Kontrolü Etkiler Mi?

Lumbal Disk Hernili Hastalarda Hastalık Evresi Postüral Kontrolü Etkiler Mi?

Metal Sanayi̇ Çalişanlarinin Çalişma Ortamlarindaki̇ Ergonomi̇k Ve Bi̇reysel Ri̇sk Unsurlari İle Mesleki̇ Kas İskelet Si̇stemi̇ Yakinmalari İli̇şki̇si̇ni̇n İncelenmesi̇

The effects of thoracic mobility versus lumbopelvic stabilization exercises on lower extremity flexibility, dynamic balance and proprioception in patients with chronic ankle instability

Contact Info

Product

Resources

About