Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
Endüstri devrimiyle birlikte makine-insan etkileşimi sibernetik çatısı altında günümüzdeki yapay zeka uygulamalarına kadar uzanan bir süreç dahilinde gittikçe önem kazanmaya başlamış ve bu süreçte psikoloji ve diğer bilişsel bilimler felsefe ve yapay zeka alanlarındaki bilinç meselesi gibi çeşitli tartışmalara, çeşitli bulgular üzerine şekillenen yeni kuramsal açılımlar sağlamıştır. Bu süreçte psikoloji ve diğer bilişsel bilimler de insan bellek sistemi üzerindeki araştırmalarda kodlama, saklama, geri getirme süreçleri ve çalışma belleği gibi doğrudan bilgi işleme sistemimizdeki bir hipotetik merkezi yürütücüye bağlı çalışan bellek modalitelerinin deneysel olarak gösterilmesi gibi hususlarda bilgisayar modellemelerinden yararlanmaya başlamışlardır. Ancak, araştırmaların sonuçları, görece daha mekanik ve duyum-temelli işleyen dikkat süreçlerinden farklı olarak, daha üst düzey kodlama ve işlemlemeler içeren bellek süreçlerinin özellikle saklama ve geri getirme işlemlerinin mantığı ve sistem mimarisi bakımından konvansiyonel bilgisayar teknolojilerinden ayrıştığına işaret edegelmektedirler. Bu bağlamda insan bilgi işleme sisteminin kapasite, esneklik ve yaratıcılık avantajı ile klasik anlamdaki bir bilgisayarın dakikliği veya nesnelliğini biraraya getiren yeni bir teknolojinin elde edilmesine dönük çabalar farklı disiplinlerden araştırmacıların ortak bir hedefi olarak yapay zeka (YZ) kavramının oluşmasına ve olgunlaşmasına zemin teşkil etmiş bulunmaktadır. Bu süreçte bilinç tartışmaları bilincin işlevsel özellikleri üzerinden yeniden tanımlandığı bir yöne doğru evrilirken bu işlevsellik üzerinde düzenleyici bir etken olarak bulunan temel duygusal/heyecansal mekanizmaların rolü, bilinç tartışmalarında geri planda kalma riski taşımaktadır. Mevcut çalışma, yapay zekâ çalışmaları bağlamında, bilincin duygusal temellerini de vurgulayarak gerçek anlamıyla bütünsel olarak bilinçli bir yapay zekanın olamayacağı hakkında genel bir değerlendirme ve tartışma sunmaktadır.
Endüstri devrimiyle birlikte makine-insan etkileşimi sibernetik çatısı altında günümüzdeki yapay zeka uygulamalarına kadar uzanan bir süreç dahilinde gittikçe önem kazanmaya başlamış ve bu süreçte psikoloji ve diğer bilişsel bilimler felsefe ve yapay zeka alanlarındaki bilinç meselesi gibi çeşitli tartışmalara, çeşitli bulgular üzerine şekillenen yeni kuramsal açılımlar sağlamıştır. Bu süreçte psikoloji ve diğer bilişsel bilimler de insan bellek sistemi üzerindeki araştırmalarda kodlama, saklama, geri getirme süreçleri ve çalışma belleği gibi doğrudan bilgi işleme sistemimizdeki bir hipotetik merkezi yürütücüye bağlı çalışan bellek modalitelerinin deneysel olarak gösterilmesi gibi hususlarda bilgisayar modellemelerinden yararlanmaya başlamışlardır. Ancak, araştırmaların sonuçları, görece daha mekanik ve duyum-temelli işleyen dikkat süreçlerinden farklı olarak, daha üst düzey kodlama ve işlemlemeler içeren bellek süreçlerinin özellikle saklama ve geri getirme işlemlerinin mantığı ve sistem mimarisi bakımından konvansiyonel bilgisayar teknolojilerinden ayrıştığına işaret edegelmektedirler. Bu bağlamda insan bilgi işleme sisteminin kapasite, esneklik ve yaratıcılık avantajı ile klasik anlamdaki bir bilgisayarın dakikliği veya nesnelliğini biraraya getiren yeni bir teknolojinin elde edilmesine dönük çabalar farklı disiplinlerden araştırmacıların ortak bir hedefi olarak yapay zeka (YZ) kavramının oluşmasına ve olgunlaşmasına zemin teşkil etmiş bulunmaktadır. Bu süreçte bilinç tartışmaları bilincin işlevsel özellikleri üzerinden yeniden tanımlandığı bir yöne doğru evrilirken bu işlevsellik üzerinde düzenleyici bir etken olarak bulunan temel duygusal/heyecansal mekanizmaların rolü, bilinç tartışmalarında geri planda kalma riski taşımaktadır. Mevcut çalışma, yapay zekâ çalışmaları bağlamında, bilincin duygusal temellerini de vurgulayarak gerçek anlamıyla bütünsel olarak bilinçli bir yapay zekanın olamayacağı hakkında genel bir değerlendirme ve tartışma sunmaktadır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.