Amaç: Tiroid bezi hastalıkları en önemli endokrin sorunlardan biridir. Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi (TİİAB)'nin ana rolü; hastaları cerrahi ve konservatif tedavi seçenekleri açısından ayırt etmektir. Bu çalışma ile Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tiroidektomi operasyonu uygulanmış hastalara ilişkin tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi (TİİAB) sonuçları ile histopatoloji rapor sonuçlarının karşılaştırılarak, tiroid nodüllerindeki İİAB etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 2007-2012 yılları arasında TİİAB sonucu önemi belirsiz atipi tanısı konulan ve tiroidektomi operasyonu yapılan hastaların histopatolojik verileri karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmamıza toplam 87 hasta dahil edildi. Hastaların 77'si (%88.5) kadın, 10 (%11.5)'u ise erkekti. Yetmiş yedi kadın hastanın 55'ine (%71.4) benign, 22'sine (%28.6) malign nodül teşhisi konuldu. On erkek hastanın 8'ine (%80) benign, 2'sine (%20) malign nodül teşhisi konuldu. Sonuç: Önemi belirsiz atipi teşhisi konan hastalar, yaş ve cinsiyet gibi demografik özellikleri, radyolojik inceleme, ayrıntılı öykü ve fizik muayene dahil olmak üzere klinik olarak bir bütün olarak değerlendirilmeli ve cerrahi kararları bu özelliklere göre verilmelidir. Objective: Thyroid gland diseases are one of the most important endocrine problems. The main role of thyroid fine needle aspiration biopsy (FNAB) is to distinguish patients in terms of surgical and conservative treatment options. The aim of this study was to compare the results of thyroid FNAB and histopathology reports of patients who underwent thyroidectomy at the Ankara Training and Research Hospital, and to evaluate thyroid FNAB efficacy in thyroid nodules. Material and Methods: The histopathological data of patients who were diagnosed with atypia of undetermined significance at the Ankara Training and Research Hospital between 2007 and 2012 and who underwent thyroidectomy were compared.Results: A total of 87 patients were included in our study.Seventy-seven (88.5%) patients were female and 10 (11.5%) patients were male. Out of 77 female patients, 55 (71.4%) were diagnosed as benign, and 22 (28.6%) as malignant. Eight (80%) of 10 male patients were diagnosed as benign, and 2 (20%) as malignant.
Conclusion:Patients diagnosed with atypia of undetermined significance should be evaluated clinically as a whole, including demographic features such as age and gender as well as radiological examination, detailed history and physical examination, and surgical decisions should be made according to these features.