Simultaneous occurrence of carotid atherosclerotic disease and ipsilateral cerebral aneurysm is known because of common risk factors. When interventional neuroradiologists encounter such cases, issue of 'in which order to treat these lesions ' is raised. If carotid artery disease is treated first, then acute increase in perfusion pressure and high dose antiplatelets might increase the risk of aneurysm rupture. If aneurysm coiling is performed first, the stroke risk may increase due to manipulations through plaque and compromise of cerebral flow secondary to catheter placement through stenotic vessel. Even though aneurysm coiling first is a rational approach, there are technical problems like crossing the carotid lesion safely and making sure that placement of catheter through the stenosed vessel will not compromise the cerebral blood flow. This technical report describes our protocol in performing safe and successful coil embolization in three cases with moderate carotid stenosis and ipsilateral intracranial aneurysm. Our emphasis is mainly on technical considerations with the aim of avoiding cerebral embolism during crossing of carotid plaque and to avoid compromise of cerebral blood flow using 'syngo iflow' . These technical considerations may have important implications in treatment of intracranial aneurysm in patients with moderate ipsilateral cervical carotid stenosis.
KEywORDS: Carotid stenosis, Ipsilateral intracranial aneurysm, Syngo iflow, coiling
ÖZKarotid aterosklerotik hastalık ve ipsilateral serebral anevrizmanın eşzamanlı oluşumu, ortak risk faktörleri nedeniyle bilinmektedir. Girişimsel nöroradyologlar bu gibi durumlarda karşılaştığında, 'bu lezyonların hangi sırayla tedavi edileceği' sorunu ortaya çıkar. Karotis arter hastalığı önce tedavi edilirse, perfüzyon basıncında akut artış ve yüksek doz antitrombositler anevrizma rüptürü riskini artırabilir. Eğer önce anevrizmaya koil konursa, plak içinden manipülasyonlar ve stenotik damar yoluyla kateter yerleştirmeye sekonder olarak serebral akışın olumsuz etkilenmesi nedeniyle inme riski artabilir. İlk önce anevrizmaya koil konması akılcı bir yaklaşım olsa da karotis lezyonunu güvenli şekilde geçmek ve kateteri daralmış damar yoluyla yerleştirmenin serebral kan akışını tehlikeye atmayacağından emin olmak gibi teknik sorunları vardır. Bu teknik rapor, orta derecede karotis darlığı ve ipsilateral intrakraniyal anevrizması olan üç olguda güvenli ve başarılı bir koil embolizasyonu uygulama protokolümüzü açıklamaktadır. Temel olarak karotis plak geçişi sırasında serebral emboliden kaçınmak ve 'syngo iFlow' kullanarak serebral kan akımının olumsuz etkilenmesini önlemek amacıyla teknik hususları vurgulamaktayız. Bu teknik hususlar orta derecede ipsilateral servikal karotis darlığı olan hastalarda intrakraniyal anevrizma tedavisinde önemli olabilir.