Maluliyet sözcüğü sakatlık olarak belirtilmektedir. Karayollarındaki taşıtlar, buna bağlı trafik kazaları, kazalara bağlı ölüm ve yaralanmalar her geçen gün artmaktadır. Çalışmamıza, 0-18 yaş grubu 108 çocuk dahil edildi. Yaş gruplarına göre, G1 (0-6 yaş okul öncesi grup), G2 (7-12 yaş ilköğretim yaş grubu) ve G3 (12-18 yaş grubu) ayrıldı. Trafik kazası cinsi (araç içinde, yaya, motosiklet), araç içindeyse oturma yeri (önde, arkada), kırık cinsi ve kırık sayısı gibi pek çok parametreler dikkate alındı. Çocukların ortalama yaşı, 12,98 (SD: 4,364 yaş)olarak bulundu. 68’i erkek (%63,0), 40’ı kadındıı (%37,0). Ortalama maluliyet oranı %10,85 (aralık %2-%59) olarak tespit edildi. Cinsiyetler arasında farklılık yoktu. 41’i kazayı araç içinde, 35’i motosikletle ve 32’si ise yaya iken geçirmişti. Açık çok parçalı kemik kırığı oluşan hastalarda ortalama maluliyet oranı (%27,13, SD 27,77) diğer kırık türlerine göre anlamlı olarak yüksek bulundu. Çocuk hastalarda travma sonrası muayenede uluslararası düzeyde yaygın olarak kullanılan skorlama sistemleri, ülkemizde henüz genel uygulamaya girmemiştir. Çocuklar için hazırlanmış veya modifiye edilmiş skorlama sistemlerinin kullanılması, trafik kazası nedeniyle sekel oluşan çocukların hem tedavisi, hem adli olarak raporlanması ve hem de sonraki süreçteki yaşamları için önemli olduğunu düşünmekteyiz. Son olarak, ülkemizde kullanılan yönetmeliklere göre, maluliyet hesaplamalarında, çocukların düz işçi olarak kabul edilmesi ne derece doğrudur?