Göçmen ve düzensiz göçmen sorunu uluslararası literatürde üzerinde en fazla durulan kavramlardan biridir. Özellikle düzensiz göçmenlerin daha iyi yaşam dolayısıyla kendi yerlerini terk etmek zorunda kalmaları onların birtakım zorluklarla karşılaşmalarına neden olmaktadır. Göç ettikleri yerlerde yaranan temel ihtiyaç sorunları ve onların çözüm yolları düzensiz göçmenlerin hayatlarını zorlamaktadır. Bahsi geçen temel ihtiyaçların başında sağlık hizmetlerinden yararlanabilme hakkı ve ilgili sağlık hizmetlerine erişim desteği ilgili uluslararası literatür açısından daha fazla öne çıkmaktadır.
Sağlık hakkı denilen sosyal hak uluslararası örgütler ve özellikle Dünya Sağlık Örgütü tarafından herkesin sosyal dışlanma ve ayrımcılığa maruz kalmadan sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesini öngörmektedir. Uluslararası örgütler düzensiz göçmenlerin sağlık hakkına sahip olmasına ilişkin pozitif yönde kararlar almasına rağmen ilgili göçmenlerin zaman zaman sağlık hizmetlerine erişimi farklı nedenlerle engellenebiliyor. Ancak, sağlık hakkı denilen sosyal hak herkesin sağlık hizmetine erişimini daha adil ve eşitlik ilkesi çerçevesinde erişilebilir kılmaktadır. Dolayısıyla bu engellerin aradan kaldırılması düzensiz göçmenlerin daha kolay bir şekilde sağlık hizmetlerine erişimini gerektirmektedir.
Bu araştırma, düzensiz göçmenlerin sağlık hakkını konu edinmektedir. Araştırma süresince, düzensiz göçmenlerin sağlık hakkına ilişkin haklar, engeller ve ilgili engellerin aradan kaldırılması modelleri, onların yenilenmesi ve daha sistematik yaklaşımlarla değiştirilmesine vurgu yapmaktadır. Araştırmada öngörülen yaklaşım, sağlık hizmetlerine erişimin elde edilmesinde düzensiz göçmenlerin hukuki statülerinin ön şart olarak öne sürülmemesidir. Dolayısıyla bahsedilen yaklaşım, düzensiz göçmenlerin sağlık hakkına sahip olmasını “haklara sahip olma hakkı” ilkesi temelinde değerlendirilmesini öngörmektedir.