21. yüzyıl itibariyle şüphesiz teknolojinin gelişmesine ve teknolojik imkan ve araştırmaların artış göstermesine bağlı olarak, adından çokça söz ettiren yapay zeka, insan hayatındaki anlam ve önemini her geçen gün biraz daha tutarlı ve kararlı bir biçimde ortaya koymaktadır. Gündelik hayatta temizlik amacıyla kullanılan robotlar kadar, sağlık sektörünün adeta vazgeçilmezi haline gelen tıbbi klinik uygulamalar şeklinde de belirebilen yapay zeka, insan hayatının bir parçası haline gelmiş, insan yaşam tarzıyla adeta bütünleşmiştir. Öyle ki, insan zekası modelleştirilerek geliştirilen yapay zekanın, ayrıca insan benzeri yeteneklerle çeşitli ürünleri de resim çizmek, şarkı söylemek, dans etmek, bestelemek suretiyle üretebiliyor olması, özellikle fikri mülkiyet hukuku bağlamında bu ürünlerin niteliğine yönelik tartışmalara sebebiyet vermektedir. Bu ürünlerin fikri mülkiyet hukuku kapsamında eser olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ancak eser kavramının tespiti ile mümkündür. Zira fikri mülkiyet hukukunun odak noktasını eser kavramı ve unsurları teşkil etmektedir. Bu çalışmanın amacı öncelikle çeşitli yönleriyle yapay zekayı tanımlamak, yapay zeka ürünlerini örneklendirdikten sonra bu ürünlerin hukuki niteliğini değerlendirebilmek adına eser kavramını incelemektir.