Bu çalışma, para kazanmaya ve başarılı olmaya endeksli bir yaşamın eleştirisidir. Aynı zamanda İnsan Sermayesi Yaklaşım’ında ihmal edilen insanın psikolojik boyutuna vurgu yapılarak, Sen ve Maslow’un teorileri ışığında yeni bir sosyal ve ekonomik kalkınma modeli ortaya konulmaya çalışılmıştır. Sen’in Kalkınma Yaklaşımı, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi’nin devamı niteliğinde bütüncül bir biçimde ele alınarak incelenmiştir. Kendini gerçekleştirme olgusu Maslow’a göre bir bitiş noktası iken, Sen’e göre bir başlangıçtır. Bu perspektiften ele alınan bu çalışma gerek bireysel gelişim gerekse toplumsal kalkınma bağlamında kollektif bir iş birliği aracılığıyla rasyonel uygulamaları gerektirmektedir. Dolayısıyla uygulamaların yeniden üretimine önayak olabilecek, farkındalığı yüksek politika üreticilerine ve örgüt yöneticilerine büyük iş düşmektedir. Toplumdaki her bir ferdin potansiyelini açığa çıkarmaya dönük ortaya konan uygulamaların toplumsal iş birliği içerisinde başarıya ulaşması ve bunun sürdürülebilirliğinin sağlanması, ortak değer ve davranış haline dönüşmesi bireyi de toplumu da dönüştürecektir. Türkiye özelinde modelin uygulanabilirliği güç olsa da düşünsel anlamda ortaya konulması bile önemli görülmektedir. “Aydın insan” yetiştirebilmenin kilit bir rol oynadığı modelde, sınav kaygısının giderilmesi ve öğrenmenin hazza dönüştürülebilmesi iki kritik noktayı oluşturmaktadır.