Uyku yetersizliği, kalitesinde bozulma ve uykuda yaşanan bölünmeler uyku yoksunluğuna neden olmakta ve yoğun bakımda yatan hastalar yüksek oranlarda uyku yoksunluğu yaşamaktadır. Çevresel faktörler yoğun bakımda en büyük uykusuzluk nedeni olarak görülmekte; bu faktörlerin başında gürültü ve ışık yer almaktadır. Uyku yoksunluğu kardiyovasküler ve solunum fonksiyonlarını etkilemekte, insülin direncinde ve ağrıya karşı duyarlılıkta artmaya, büyüme hormonunda azalmaya, immün sistemde zayıflamaya, kaygıya, bilinç değişiklikleri ve deliryuma neden olabilmektedir. Hemşirelik uygulamalarıyla uyku yoksunluğun engellenmesi sonucu hastaların iyileşme süreçleri olumlu olarak etkilenecektir. Çevreyi değiştirmekten ziyade çok daha ekonomik, güvenilir fakat az bilinen bir yöntem olan uyku bandı ve kulaklık kullanımı ile hastaların çevre algısında değişim sağlayarak uyku yoksunluğunun önüne geçilebileceği görülmüştür. Yapılan çalışmalara göre uyku bandı ve kulaklık kullanan gruplarda REM ve NREM3 süresinin uzadığı, konfüzyon ve deliryum görülme oranının azaldığı, kaygı düzeyinin düştüğü, melatonin seviyesinin yükseldiği, hastaların uykuya daha kolay geçtiği, daha az uyandıkları, toplam uyku süresinin ve uyku kalitesinin arttığı tespit edilmiştir. Literatüre bakıldığında uyku bandı ve kulaklığın yoğun bakımda hemşirelik uygulamaları içerisinde henüz yer almadığı, etkisinin değerlendirildiği sınırlı çalışma olduğu görülmüştür. Uyku bandı ve kulaklık kullanımının hastanelerde yaygınlaşması, hastalara tanıtılmasının sağlanması, rutin olarak belirlenen saatlerde uyku bandı ve kulaklığın kullanımının hastaların tercihine sunulması önerilmektedir.