Amaç: İş: insanların yaşantısında onlara bir yer kazandıran önemli bir sosyal etmen olduğu gibi fiziksel, kimyasal, psikolojik, sosyal ve ekonomik pek çok nitelikleri ile de insan sağlığını etkilemektedir "1, 2". Sanayi devrimi ile birlikte etkilenen çalışma hayatına hemen her alanda makineleşme girmiş ve bu durum kitlesel üretime geçişle paralel başka sorunları beraberinde getirmiştir. Bu sorunların en başında ise iş kazaları gelmektedir. Çalışanlar; kullandıkları makineler, çalışma ortamındaki zehirli maddeler, insan yapısına uygun olmayan çalışma organizasyonu gibi nedenlerle çeşitli mesleki tehlikelerle karşılaşmaktadır "3". Bu nedenle her yıl azımsanmayacak sayıda insan, çok rahatlıkla engellenebilecek iş kazalarından ve meslek hastalıklarından yaşamını kaybetmekte veya engelli hale gelmektedir "4". Yöntemler: Bu çalışmada 1 Ocak 2013-31 Aralık 2015 tarihleri arasında meydana gelen iş kazaları geriye dönük olarak incelendi. Diyarbakır ili Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp ve Travmatoloji Hastanesine başvuran hastaların arşivdeki dosyaları ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarına bakıldı. Çalışmaya dâhil edilen 406 olgunun yaş, cinsiyet gibi demografik özelliklerinin yanı sıra kazaların saat, gün, mevsim dağılımları gibi zamana bağlı başvuru şekilleri incelendi. Kazaların oluş yeri, acil servise başvuru şekli, kazanın oluş şekli, yaralanan organ, iş yeri özelliği, tedavi gördüğü ve/veya yattığı klinik ve sonuç parametreleri değerlendirildi. Bulgular: Araştırmaya dâhil edilen işçilerin %96,8'i (n=393) erkek, %3,2'si (n=13) kadındı. Olguların mevsimlere göre dağılımı en sık %30,8 (n=125) ile ilkbaharda görüldü. Hastalar en sık %34,7 (n=141) oranı ile 12-16 saatleri arasında başvurdu. Olgular %17,7 (n=72) ile en sık cumartesi günleri başvurdu. İş kazası nedeniyle acil servise başvuran hastaların kazanın olduğu yere göre dağılımları incelendiğinde; %99'unun (n=402) iş yerinde, %0,5'inin (n=2) evde çalışırken kazaya maruz kaldığı tespit edilirken, %0,5'inin (n=2) ise nerede kazaya maruz kaldığı tespit edilemedi. Sonuç: Çalışma yaşamının içindeki bir olgu olması nedeniyle iş kazaları, her şeyden önce üretim ilişkileri içindeki yeri, niteliği itibariyle değerlendirilmelidir. İş yerleri, kâr amacıyla kurulan yerler olduklarından, iş kazalarına karşı alınacak her türlü önlem bir maliyet konusudur. İş kazalarının bir diğer önemli niteliği ise önlenebilir oluşudur.