“…Bu çalışmalar incelendiğinde okul tükenmişliğinin pek çok değişkenle ilişki içinde olan karmaşık bir yapı olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin, okul tükenmişliği kavramı öğrencilerin öznel iyi oluşları (Aypay ve Eryılmaz, 2011;Parker ve Salmela-Aro, 2011) akademik başarıları (Kutsal ve Bilge, 2012;Salmela-Aro ve diğ., 2009) okula katılımları (Schaufeli ve diğ., 2002), akademik kontrol odakları (Şeker ve Yavuzer, 2017), öz-yeterlikleri (Şahan ve Duy, 2017), akademik öz-yeterlikleri (Duru, Duru ve Balkıs, 2014), okula bağlılıkları (Luo, Wang, Zhang, Chen ve Quan, 2016;Şahan ve Duy, 2017), benlik saygıları (Dahlin, Joneborg ve Runeson, 2007), sosyal destekleri (Kutsal, 2009;Kutsal ve Bilge, 2012;Şahan ve Duy, 2017;Yang ve Farn, 2005) ile negatif yönde; anksiyete, depresyon, hayal kırıklığı, düşmanlık ve korkuları (Maslach, 2003;Salmela-Aro ve diğ., 2008), stresleri (Salmela-Aro, Read, Minkkinen, Kinnunen ve Rimpela, 2017, sınav kaygıları (Çapulcuoğlu, 2012;Slivar, 2001), gerçekçi olmayan, aşırı yüksek hedef ve beklentilerle karakterize edilen mükemmeliyetçilik algıları ve dürtüsel davranışları (Chang ve diğ., 2000;Luo ve diğ., 2016), okul devamsızlıkları ve okulu bırakmaları (Meier ve Schmeck, 1985), siber mağduriyetleri (Taştan ve Gökler, 2017), akran zorbalığına maruz kalmaları (Aypay, Durmuş ve Aybek, 2016) ile pozitif yönde ilişkilidir.…”