Türkiye’de 1980’li yılların sonlarında uluslararası sermaye akımlarının tümüyle
serbestleşmesiyle birlikte tamamlanan finansal serbestleşme süreci, ülkeyi
finansal açıdan dışa açık hale getirmiştir. Bu durum özellikle 1980’li yıllardan bu
yana Türkiye’nin yaşam standartlarında, üretim yapılarında ve iş yapma
yöntemlerinde birtakım değişim ve gelişmelerin yaşanmasına sebep olmuş,
tüketilen enerji ve salınan karbondioksit emisyon miktarını da büyük ölçüde
etkilemiştir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye için 1974-2016 dönemini dikkate
alarak enerji tüketimi, temiz enerji ve karbondioksit emisyonuyla finansal açıklık
arasındaki uzun dönemli ve nedensellik ilişkisini ortaya koymaktır. Bu kapsamda,
bağımlı değişken olarak finansal açıklık göstergesi, bağımsız değişken olarak da
enerji tüketimi, karbondioksit emisyon miktarı ve temiz enerjiyi temsilen petrol ve
hidroelektrik tüketimi göstergeleri kullanılmıştır. Çalışmada değişkenler
arasındaki uzun dönem ilişkinin varlığı Maki (2012) çoklu yapısal kırılmalı
eşbütünleşme testiyle araştırılmış, değişkenler arasında uzun dönemli ilişkinin var
olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle eşbütünleşme testinden elde edilen yapısal
kırılmaları da modele ekleyerek FMOLS eşbütünleşme katsayı tahmincisiyle
değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişkiye ilişkin katsayı tahmini yapılmıştır. Bu
test sonucunda, değişkenler arasında uzun dönemde pozitif bir ilişkinin olduğu ve
2001 ve 2009 yıllarındaki yapısal kırılmaların uzun dönemli ilişkiye etkisinin
negatif, 2006 yılındaki yapısal kırılmanın ise uzun dönemli ilişkiye etkisinin pozitif
olduğu bulguları elde edilmiştir. Çalışmada ayrıca değişkenler arasındaki
nedensellik ilişkisinin varlığı Fourier Granger nedensellik testi kullanılarak analiz
edilmiş, karbondioksit emisyonları, enerji tüketimi ve hidroelektrik tüketiminden
finansal açıklığa doğru tek yönlü nedensellik ilişkisinin var olduğu sonucuna
ulaşılmıştır. Sonuç olarak elde edilen bu bulgular, Türkiye’de büyüme hipotezinin
geçerli olduğunu onaylamaktadır.