ÖzetOral mukozanın pigmente lezyonları sık görülen antitelerdir. Oral pigmentasyon fizyolojik ya da patolojik, ve ekzojen ya da endojen kaynaklı olabilir. Bazen sistemik bir hastalığın önemli bulgusu olarak karşımıza çıkabilir. Bu nedenle oral pigmente lezyonu olan bir hastayı değerlendirirken sistematik bir yaklaşım gereklidir. Lezyonun klinik özellikleri, lokalizasyonu, aile öyküsü, ilaç kullanımı ve sistemik bulgular önemlidir. Ayırıcı tanıya giren hastalıklar çok sayıda olduğu için tanısal yaklaşımda algoritmik değerlendirmeler kullanışlıdır. Bu makalede benign oral mukozal pigmentasyon yapan antiteler ele alınmış, ayırıcı tanı ve tedavileri derlenmiştir. (
Sum maryOral mucosal pigmented lesions are quite common. Oral pigmentation can be physiological or pathological, and exogenous or endogenous. Such lesions may be a manifestation of systemic diseases. Evaluation of a patient with oral pigmentation requires a systematic approach with source to appropriate investigations. A detailed clinical examination, family history and drug ingestion are very important assessment. The algorithm for these diseases are useful to manage the various pigmented lesions of the oral cavity. This review has been focused on the common causes of oral benign pigmented lesions, the differential diagnosis and therapy modalities for oral pigmentation. (Turk derm 2012; 46 Suppl 2: 66-71) Key Words: Oral melanocytic nevi, oral mucosa, oral pigmentation, pigmented lesion
Türk derm-De ri Has ta lık la rı ve Fren gi Ar şi vi Der gi si, Ga le nos Ya yı ne vi ta ra f›n dan ba s›l m›fl t›r. Turk derm-Arc hi ves of the Tur kish Der ma to logy and Ve ne ro logy, pub lis hed by Ga le nos Pub lis hing.
Gonca GökdemirOkmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları Kliniği, İstanbul, Türkiye
Gi riflDermatoloji pratiğinde oral pigmente lezyonlar oldukça yaygın görülürler, ancak bazı durumlarda ayırıcı tanıda zorluklar yaşanmaktadır. Oral mukozanın pigmentasyonu ifadesi, bir ya da daha fazla pigmentin mukozada birikimi ve mukozada renk değişikliğine yol açması sonucu oluşan bir durum olarak tanımlanabilir 1 . Melanositler oral mukozanın bazal tabakasında yer almaktadır. Melanositlerden sentez edilen melanin epitel hücrelerine/makrofajlara transfer olur. Yüzeyel lamina propriada melanin inkontinensi sık görülen bir durumdur. Mukozal pigmentasyonun rengi, mukozadaki pigmentin derinliğine bağlı olarak kahverengiden maviye veya siyaha değişen renk tonlarından birisi şeklinde görülmektedir (Tyndall etkisi) 1-3 . Oral pigmente lezyonların tanısı, genelde klinik muayene ve hastadan alınan öykü ile konulmaktadır. Ancak bazen biyopsi gerekebilir. Oral pigmente lezyonlara yol açan durumların iyi bilinmesi, hastalara tanısal yaklaşım açısından oldukça önemlidir ve gereksiz biyopsi alınmasını önleyebilir. Bu nedenle, bu hastalıklara yaklaşımda algoritmik değerlendirmeler kullanışlıdır (Tablo 1). Tanısal yaklaşımda oral pigmente lezyonun rengi, lokasyonu, dağılımı ve lezyon süresi yanında, ilaç kullanımı, aile öyküsü ve pigmentasyon paternin...