Seçimler sırasında bireyin oy vereceği adaya veya partiye karar vermesine karşılık gelen politik karar verme, bilişsel bir süreç sonucunda ortaya çıkmaktadır. Seçmenler politik karar verme sürecinde farklı karar verme tarzları kullanmakta ve bireylerin kullandıkları karar verme tarzları bir dizi faktöre bağlı olarak değişmektedir. Bu faktörlerden birinin bireylere hayat tarzı, düşünme sistemi ve dünyaya bakış açısı sunan din ve dindarlık olduğu düşünülmektedir. Bu çerçevede makalede kişilerin politik karar verme tarzları ile dindarlık düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Bununla birlikte oy vermeyi dinî bir görev olarak görmenin dindarlık ile politik karar alma tarzları ilişkisindeki düzenleyici rolü de incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, İstanbul’un farklı ilçelerinde ikamet etmekte olan yaşları 25 - 65 yaş arasında değişen 310 katılımcı oluşturmaktadır. Kişisel Bilgi Formu, Politik Karar Verme Ölçeği ve Dindarlık Ölçeği veri toplamak için kullanılmıştır. Araştırma verileri Kasım-2021 tarihinde yüzyüze şekilde toplanmıştır. Bulgular politik karar verme tarzları ile dindarlık eğilimleri arasında güçlü ilişkilere işaret etmiştir. Nitekim bireylerin dindarlık eğilimleri arttıkça daha hızlı ve daha kolay politik karar vermeyi sağlayan tarzlara yönelik eğilimlerinin arttığı tespit edilmiştir. Dindarlığı daha yüksek olan bireyler hızlı ve sade, bilişsel kısayol temelli, partizan ve içgörüsel karar verme tarzlarına daha fazla eğilim göstermektedir. Dindarlık ile analitik karar verme tarzı arasındaki ilişkiye yönelik yapılan analizlerde ise bu iki değişken arasında ilişki olduğu ve bilgi-ibadet boyutuna yönelik eğilimin analitik karar verme tarzına yönelik eğilimi artırdığı görülmüştür. Yine bulgulara göre oy vermeyi dinî bir görev olarak görme dindarlık ve analitik karar verme arasında düzenleyici etkiye sahiptir. Daha açık bir ifadeyle oy vermeyi dinî bir görev olarak görmenin dindarlığın analitik karar vermeye olan etkisini artırdığı tespit edilmiştir.