İlahiyat ve İslâmî
İlimler Fakültelerine öğrenci, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çeşitli
kurumlarında istihdam edilmek üzere kalifiye eleman yetiştiren ortaöğretim
kurumlarımızdan başında İmam-Hatip Liseleri gelmektedir. Ne var ki İmam-Hatip
Lisesi öğrencilerinin, resmi öğretim programlarıyla çeşitli dinî konularda
bilgi dünyaları şekillendirilirken, mezhepler konusunda istenen bilgi ve
donanımda yetiştirilemedikleri bir gerçektir. Bunun temel nedenlerinden biri
İmam-Hatip Lisesi müfredatında doğrudan İslâm Mezhepleri Tarihi dersinin
yer almaması ve konuyla ilgili diğer derslerde de mezhep mefhumunun yeterince
öğretilememesidir. Tabiat boşluk kabul etmez; bu alandaki boşluğun çoğunlukla
informal alanda faaliyet gösteren ve dini istismar eden çevreler tarafından
doldurulduğu müşahede edilmektedir. Sonuçta İmam-Hatipli öğrenciler, zorunlu
olarak kendilerini bir mezhebin taraftarı yahut dinî bir grubun doğrudan içinde
bulmakta ve mensubu bulunduğu mezhebi din olarak algılayan, diğerlerini ise din
dışı görüp ötekileştiren yanlış bir zihniyete sahip olabilmektedir. Oysa
gerçekte mezhep din değil, dinin yorumu sonucu doğan beşerî bir formdur. Bu
nedenle İmam-Hatip Lisesi müfredatında İslâm Mezhepleri Tarihi dersinin ihdas
edilmesi, bu disipline ait öğretim programı ve yöntemin günümüz şartları içinde
yeniden değerlendirilmesi ve geliştirilmesi, derslerde mezheplere dair objektif
kriterlere bağlı kalınarak yazılmış ders kitapların okutulması, ayrıca
mezheplerin ele alındığı konu başlıklarının öğrencilerin güncel dinî hâdiseleri
anlamlandırması ve kavramasına yardımcı olacak nitelikte yeniden dizayn
edilmesi zorunludur. Bu makalede, İslâm Mezhepleri Tarihi öğretimi açısından
içinde mezhep konularının ilk olarak yer aldığı 1963’ten günümüze İmam-Hatip
Lisesi müfredatı değerlendirilecek, ilgili müfredatın yeniden düzenlenmesinin
yolları tartışılacak, bu bağlamda İmam-Hatip Liselerinin program geliştirme
çalışmalarına yeni bilgi ve bakış açısı sunma cihetiyle katkı sağlanmaya
çalışılacaktır.