Dental anksiyete; belirgin bir kaynağı olmayan, dental uyaran ve prosedürlere karşı aşırı korku ile kendini gösteren özel bir anksiyete türüdür. Anksiyete yaşayan çocuk ve gençler, muayene ve tedavi esnasında çeşitli davranış bozuklukları sergileyebilir; huzursuzluktan öfke nöbetlerine kadar farklı tepkiler gösterebilirler. Bazı durumlarda, tedavi sırasında yaşadıkları ciddi ağrılar uygun bakımla hafifletilebilecek dahi olsa tedaviyi reddetme eğiliminde olabilirler. Bugüne kadar yapılan araştırmalar, farmakolojik ve farmakolojik olmayan çeşitli davranış yönlendirme teknikleri aracılığıyla dental kaygının yönetilmesi amacıyla literatüre katkı sağlamıştır. Klinik çalışmaya uyum sağlayamayan hastalarda diş hekimleri, ileri seviye davranış yöntemleri olan sedasyon ve genel anestezi metotları ile çalışmaktadır. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), gençler ve çocuklar arasında sıkça kullanılan bir terapi yaklaşımıdır ve psikopatolojilerin tedavi edilmesi ve önlenmesinde kanıta dayalı bir yöntem olarak kabul edilmektedir. BDT, insan davranışlarını ve psikopatolojilerini temelde bilişsel ve davranışsal kuramlar çerçevesinde açıklamayı amaçlamaktadır. Bu yaklaşım, düşünceler, duygular ve davranışlar arasındaki karmaşık ilişkilere odaklanır. Özellikle çocuklar ve gençler arasında, uygun tekniklerle uygulandığında anksiyete bozuklukları, depresyon, yıkıcı davranış bozuklukları ve dışa dönük davranış sorunlarının etkili bir şekilde tedavi edilmesinde başarı sağlamaktadır. Bu derleme ile diş hekimlerinin anksiyete, dental anksiyete ve bilişsel davranışçı terapi kavramları ile tanıştırılması ve klinik uyum sağlayamayan hastalarda gerekli yönlendirmelerin teşviki hedeflenmektedir.