2020
DOI: 10.20515/otd.681584
|View full text |Cite
|
Sign up to set email alerts
|

Pediatrik Kanser Hastalarının Ebeveynlerinin Sürekli Kaygı Düzeyleri ve Aşı Karşıtlığı

Abstract: Özet: Çocuklarda kanser ve tedavisi, aşı antikorlarının azalmasına veya kaybolmasına yol açar.Kanserden sağ kalan çocukların hayatı tehdit edici enfeksiyonlardan korunmaları için tekrar aşılanmaları gerekir.Son yıllarda tüm dünyada aşı karşıtlığı yaygınlaşmıştır.Bu çalışmada,kanser tanılı çocukların ebeveynlerinde sürekli kaygı düzeyinin ve aşı karşıtlığının araştırılması amaçlandı. Kanser nedeniyle tedavi görmekte olan 66 çocuk hastanın annelerine tanımlayıcı anket ve Sürekli Kaygı Ölçeği uygulandı. Kanser te… Show more

Help me understand this report

Search citation statements

Order By: Relevance

Paper Sections

Select...
1

Citation Types

0
0
0
1

Year Published

2022
2022
2023
2023

Publication Types

Select...
2

Relationship

0
2

Authors

Journals

citations
Cited by 2 publications
(1 citation statement)
references
References 14 publications
0
0
0
1
Order By: Relevance
“…(2020) pediatrik kanser hastalarının anne babalarında sürekli yüksek kaygı düzeyinin, çocukların mevcut ve ileriye yönelik rapel doz aşılamalarını yaptırma oranlarını etkilediğini, %22,7 sinin aşı konusunda kararsız olduğu bildirmiştir. 17 Bununla birlikte kadınların sürekli kaygı düzeylerinin erkeklere göre daha yüksek olması farklı gruplarda yapılan çalışma sonuçları göz önünde bulundurularak çeşitli şekillerde açıklanabilir. Möller (2013) bunun nedenini kadın ve erkeğin gelişimsel farklarından kaynaklandığını ileri sürerek açıklar.…”
Section: Discussionunclassified
“…(2020) pediatrik kanser hastalarının anne babalarında sürekli yüksek kaygı düzeyinin, çocukların mevcut ve ileriye yönelik rapel doz aşılamalarını yaptırma oranlarını etkilediğini, %22,7 sinin aşı konusunda kararsız olduğu bildirmiştir. 17 Bununla birlikte kadınların sürekli kaygı düzeylerinin erkeklere göre daha yüksek olması farklı gruplarda yapılan çalışma sonuçları göz önünde bulundurularak çeşitli şekillerde açıklanabilir. Möller (2013) bunun nedenini kadın ve erkeğin gelişimsel farklarından kaynaklandığını ileri sürerek açıklar.…”
Section: Discussionunclassified