Özİflasa tabi olan tacirler hakkında borçlarını ödeyemez duruma geldikleri takdirde iflas kararı verilebilir. Borçlu tacir, iflas kararı verilmeden önce borcunu ödeyebilirse iflas etmekten kurtulur. Ancak tacir, borcunu ödeyemez ve iflas kararı verilirse müflis sıfatını kazanır. Böylece müflisin bütün malvarlığı ile bir iflas masası oluşturulur. Alacaklılar belli bir sıraya göre bu iflas masasından alacaklarını elde ederler. Bazen borçlu tacirler, iflas kararından önce veya sonra bazı malvarlığı değerlerinin iflas masasına girmesini önlemek isteyebilirler. Bu yüzden de malvarlığı değerleri üzerinde bazı hileli davranışlar gerçekleştirebilirler. İşte bu çerçevede Türk Ceza Kanunu'nda "hileli iflas" suçu ihdas edilmiş ve bazı hileli davranışlar için ceza öngörülmüştür. İşte bu makalede, bu suç tipi kapsamlı bir şekilde incelenmektedir.
AbstractBankrupt may be adjudicated about traders who are subject to bankruptcy when they are unable to pay their debts. The debtor trader is exempted from bankruptcy if he pays the debt before bankrupt has been adjudicated. However, if the trader doesn't pay the debts and the bankrupt has been adjudicated about him, he gains the title of bankrupt person. Thus, a bankruptcy table is created with all the assets of the bankrupt person. The creditors obtain their receivables from this bankruptcy desk in a certain order. Sometimes debtor traders may want to prevent the entrance of some property values to the bankruptcy desk before or after the bankruptcy adjudication. Because of that they can perform some fraudulent behaviors on property values. In this context the "Fraudulent bankrupt" crime was regulated in the Turkish Penal Code and the punishment was provided for some fraudulent behaviors. In this article this crime type is examined extensively. Vor § 283 kn. 45. Zaten Evik'in, malvarlığına karşı korunan suçlarla korunmak istenen hukuki değerin birden fazla olduğu ve bunların genelde kişiler, ama özelde kişilerin malvarlığı hakları olduğu yönündeki ifadesi de bu durumu doğrulmaktadır. Bu açıklama için bakınız Evik, s. 112. 15. Alman hukukunda bu argümana gerekçe olarak Alman Ceza Kanunu'nda düzenlenen Alacaklıyı Kayırma başlıklı § 283c hükmü gösterilmektedir (Tiedemann, Vor § 283 kn. 45).