2011 yılından bu yana devam eden Suriye İç Savaşı, pek çok bölgesel ve küresel aktörün müdahalesine maruz kalmıştır. Bazı terör örgütleri, bu dönemde ortaya çıkan otorite boşluğu ve kaos ortamından faydalanarak Suriye'de etkin hale gelmiş ve önemli toprak kazanımları elde etmiştir. Bunların başında PKK/YPG terör örgütü gelmektedir. YPG ve özellikle de onun kadınlardan oluşan birimi YPJ, ana akım Batı medyasında epey olumlu bir şekilde tasvir edilmiştir. YPJ bir taraftan terör örgütü DEAŞ'ın antitezi olarak yüceltilmiş; diğer taraftan ütopik bir feminizm kurgusu üzerinden kahramanlaştırılmıştır. Olumlu ve övgü dolu medya çerçevelemesi Batılı aktörlerin YPJ'yle ve onun ana çatısını oluşturan YPG terör örgütüyle iş birliği yapmasını meşrulaştırmıştır. Bu medya çerçevelemesi, aynı zamanda Batı toplumlarının farklı kesimlerinin değişen derecelerde radikalleşmesinde rol oynamıştır. Bazı kesimler sempatizan haline gelmiş; bazıları siyasi ve mali olarak destek vermiş; bazıları ise YPJ'ye gönüllü militan olarak katılacak kadar ileri gidebilmiştir.