Modern dünyada gülme üzerine düşünme ortaya çıkan yeni toplum ve birey ile bağlantılıdır. Gülme felsefesinde özel bir yere sahip olan Hutcheson’nun bu üç mektubu felsefe ve gülme ilişkisi açısından fazlasıyla önem teşkil etmektedir. Her ne kadar Hutcheson’ın gülme üzerine düşünceleri Hobbes’a bir cevap verme şeklinde ortaya çıkmış olsa da aslında bu düşünceleri çağının bir ihtiyacı olarak görmek gerekir. Çünkü Hutcheson’nun içinde yaşadığı yeni dünyada bireyin toplumda davranışlarının kabul edilebilir kılınması için nelerin yapılması gerektiği her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Toplumsal yaşantıda nezaketin, esprinin ve güler yüzlülüğün kibar karşılaşmalar için ne kadar önemli olduğu artık felsefenin önemli bir parçası haline gelmiştir. Nasıl davranılması gerektiğinin tartışıldığı bir ortamda kaçınılmaz olarak gülme edimi de gündeme gelir. Çünkü gülmek, kendine hâkim olma ve nazik konuşma konusundaki kibar özlemlere meydan okuyan bir edimdir. Hutcheson’nun “Gülme Üzerine Düşünceler”ine odaklanmak gülmenin doğasına ilişkin taze bir soluk sunabileceği gibi o zamandan beri gülmeye ilişkin düşünümdeki değişimi görebilme imkânı da sunuyor.