19. yüzyıldan beri Adalar’da yolcu taşımacılığını sağlayan, Adalar’daki yaşamın ayrılmaz bir parçası, buranın sembolü ve kültürel mirası olarak kabul edilen faytonların faaliyeti 2020 yılında son bulmuştur. Bu kararın alınmasına aşırı-turizm baskısına bağlı olarak atların refahını maddi çıkar hırsıyla hiçe sayan faytonculuk sektörünün düzenlenip, kontrol altına alınamamış olması, atların bitmek bilmeyen istismarı neden olmuştur. Atların durumunu on yılı aşkın süredir takip eden, yaşananlara karşı çıkarak konuyu kamuoyunun ve karar alıcıların gündemine taşıyan hayvan hakları hareketi kararın alınmasında öncü bir rol oynamıştır. Farklı hayvan hareketi gruplarından oluşan fayton protestosu hareketi 2019 yerel seçimleri süreci ve sonrasında oluşan siyasi bağlamdan yararlanarak karar alıcıları ikna etmeyi ve farklı çıkar gruplarıyla rekabet içinde olduğu çekişmeci siyasetin kazananı olmayı başarmıştır. Bu vaka çalışması söz konusu protesto hareketini başlangıcından sonlanmasına ayrıntılı biçimde incelemekte, hareketin başarıya ulaşmasını sağlayan süreci ortaya koymaya çalışmaktadır. Bulgular protesto hareketinin etkinliğini uzun zaman kararlı biçimde sürdürebilmesi, yürütülen başarılı kampanya ve 2019 yılında ortaya çıkan siyasi bağlamın açtığı fırsat penceresini kullanma becerisi göstererek hedefine ulaşmış olduğunu ortaya koymaktadır. Öte yandan bu başarının hareket içindeki fikir ayrılıklarına, hizipleşmelere rağmen sağlandığı, hareketin hedefine ulaşması ardından atların durumu hakkında hareket içinde başka tartışmalar, fikir ayrılıkları ortaya çıktığı ve hareketin bir sorgulama sürecine girdiği görülmektedir. Verilerinin önemli kısmı 2022 yılında hayvan hakları aktivistleri ve adalılarla gerçekleştirilen görüşmelerden elde edilen bu çalışmanın, Türkiye’de hayvan hakları hareketinin yapısını, dinamiklerini anlamaya ve başta Büyükada olmak üzere Adalar’da aşırı turizm baskısının yol açtıklarına ilişkin atlar üzerinden mekâna ilişkin bir öykü de sunduğu düşünülmektedir.